Elbistan’a bağlı Izgın Kasabasında “Boru İsyanı” yaşanıyor. Izgın Muhtarı Rahim Arslan, Izgın Kooperatifinin sulama borularını satışa çıkarmasına tepki göstererek, “Eğer borular satılırsa Izgın’da tarım biter. Binlerce dönüm bereketli topraklar adeta çöle döner. Bu duruma devlet el koysun” dedi.

Izgın Kasabasında 1996 yılında büyük umutlarla kurulan ve aradan geçen yıllar sonrasında işlevini kaybettiği gerekçesi ve düşüncesiyle sulamadan vazgeçilerek sulama boruları kooperatif tarafından satılığa çıkarılan olay kasabada büyük infial yarattı.

Izgın’ın çok bereketli topraklar üzerinde yer aldığını, sulama ile adeta büyük bir tarım alanı oluştuğunu ifade eden Izgın Muhtarı Rahim Arslan, sulama borularının kesilerek satılmaya başlamasını tarıma ihanet olarak değerlendirdi. Muhtar Arslan, “Sulama Projesi Izgın halkınındır. Halka mal olmuştur. Vatandaşlarımızın ve çiftçilerimizin maddi ve manevi katkıları vardır. Bunlar görmezden gelinerek boruların satılması bölge ve ülke tarımına vurulacak büyük bir darbedir. Kooperatif Başkanı Ahmet Arslan’ı bu karardan vazgeçmesini istiyoruz” dedi.

Kasabada toplanan ve sulama projesinin iptali ile birlikte borularının kesilerek satılmasına büyük tepki gösteren Izgınlı vatandaşlar ce çiftçiler ise, “Bu projede her kasabalının ve her çiftçinin hakkı ve katkısı var, Kimimiz para ve maddi katkı sağladık, kimimiz ise mahsullerimizin paralarını projeye katkı olarak verdik. Parası olmayanlar ise projede yer alan insanlara yemek yaptı, ürünlerinin kazancını harcadı. Bu proje halkın ve Izgın’ın malıdır. Devletimizi, ilgili kurumlarımızı ve Tarım Bakanlığımız göreve ve bu tarıma ihanet çabasına müdahale etmeye davet ediyoruz. Izgın kurak bir çöl olmasın. 3 bin dönüm arazi 2 bin 500 metre uzunluğundaki sulama ile bölge tarımına büyük katkı sağlıyoruz. Başkan Ahmet Arslan bu kararından vazgeçsin” dileğinde ve talebinde bulundular.

Türkiye’nin tarımda büyük bir çöküş içinde olduğu bir dönemde binlerce dönüm arazi, bahçe ve tarla sulama borularının satılması kararı ile büyük bir darbe alırken bakalım Devlet tarımına ve çiftçisine ne kadar sahip çıkacak? Bekleyip göreceğiz!.. Çiftçilerin “Boru İsyanı” ve beklentileri, iddiaları ile talepleri mahkemeye intikal etmesinin ardından hak nasıl tecelli olacak?