ATATÜRK´ÜN RÜYASI
Atatürk´ün bir rüyasını da Dr.Reşit Galip Bey´den öğrenmekteyiz,"Mustafa Kemal , Ankara´ya geldikten bir süre sonra ilginç bir rüya görmüştü.Ertesi gün bana şöyle anlattı. ;
"Reşit Bey, rüyamda bana ´Paşam ,İnönü’den ne haber?´diye sordunuz.Bende ´vaziyet kritiktir´ cevabı verdim.´Kritik nedir? Anlamadım ki!´dediniz. Bende ´Bunun cevabını 15 dakikaya kadar veririm´ diyerek odama çekildim."
Mustafa Kemal bana bu rüyasını anlattığında düşman henüz İzmir’e çıkmamıştı, İnönü mevkii de henüz bir önem taşımıyordu. Aradan yıllar geçti 2.İnönü Savaşı’nın kritik günlerinden biriydi. Mustafa Kemal´in arabası Millet Meclisinin önünde durdu. Hemen yanına koşarak,telaş ve endişe içinde, "Paşam ,İnönü’den ne haber?" diye sordum.
Aynen şu cevabı verdi ;"vaziyet kritiktir" O zaman ben; "Kritik nedir? Anlamadım ki!" dedim.
O da: "Sana bunun cevabını 15 dakikaya kadar veririm" dedikten sonra gülümsedi ve; "Hani Ankara´ya geldikten sonra bir rüya görmüştüm, hatırladın mı?"
Hafızamı yoklayarak, rüyasını anlattım. Gülerek ;"işte, rüya ayniyle vakidir. Ben ısmet´i tanırım, göreceksin 15 dakikaya kadar kendisinden muzafferiyet haberi alacağız."
Gerçekten de 5 dakika geçmeden bir telgraf gelmiş ve İkinci İnönü Savaşı’nın da zaferle sonuçlandığını öğrenmişlerdi...
ATATÜRK´ÜN ÖNSEZİLERİ:
Prof.Dr.Afet İnan "Atatürk hakkında hatıra ve belgeler" adlı kitabında ilginç bir hatırasını naklediyor. Atatürk 09 Ocak 1936 Perşembe günü, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi´nin açılış dersinde okuması için Afet İnan´a :
"Tarih belgelerinin ilerideki keşifleri buna dayanacaktır. Her tarihi kişinin söylediği sözler toplanabilecek ve böylece biz onları kendi seslerinden ve sözlerinden dinleyebileceğiz." diyerek yazıyı verir.
Buna karşılık Afet İnan :"Bu çok uzak bir gelecekte belki olabilecek keşfin benim ifadem olarak verilmesine cesaret edemeyeceğimi" kendisine söylediğim zaman canı sıkıldı ve şöyle dedi :
"Bunlar bir gün olacaktır... Görürsünüz, işitirsiniz..."
30 yıl sonra :
Atatürk tarafından bu yazının verilmesinden 30 yıl sonra yine aynı ay ve günlere tesadüf eden,01 Ocak 1966´ da şöyle bir haber yayımlandı:"Venedik´in Saint Georges Adası´ndaki Benedictis Manastırı Labratuvarları´nda, manastır rahiplerinden Pellegrio´ nun yönetiminde, seslerin ayırımı esasına dayanan çok dikkate değer araştırmalar yapılmaktadır. İtalya İçişleri Bakanlığı,1962 ´de başlayan bu çalışmaları kontrol etmektedir. Fakat elde edilen sonuçlar halen açıklanmamıştır. Saint Georges Adası´ndaki bilim kurulunun geçmişe ait sesleri toplayacak, elektronik araçlar üretmeye çalışmaktadırlar. Bilim adamları özellikle Demosten, Pitagor ve Jul Sezar´ın söylevlerinden kendi sesleri ile parçalar elde etmeye uğraşmaktadırlar."Haberin sonunda ise daha açıklayıcı bilgilerin şu anda verilemeyeceğinden bahsediliyordu.
ATATÜRK´ÜN GÖRDÜĞÜ SON RÜYA :
26 Eylül 1938 tarihinde Atatürk, rahatsızlığı ile ilgili olarak ilk defa hafif bir koma atlatmıştı. Prof.Dr.Afet İnan, olayı şöyle anlatıyor :
"O geceyi rahatsız geçirdi,ilk hafif komayı o zaman atlatmıştı.Ertesi sabahki açıklamasında" :
"Demek ölüm böyle olacak" diyerek "uzun bir rüya gördüğünü" söyledi ve "Salih´e söyle ,ikimizde bir kuyuya düştük,fakat o kurtuldu" dedi.
Atatürk´ün, burada "kuyuya düşme" sembolü ile gördüğü rüya vizyonu, kendisinin de söylediği gibi ölümün habercisiydi.
Salih Bozok´un kuyudan kurtulması ise bilindiği gibi, Atatürk´ün vefat ettiği gün ,buna çok üzülen Salih Bozok´un da intihar etmesi ve sonunda onun kurtarılmasını simgeliyordu.
işte bu ATATÜRK´ün son rüyası idi...
Bu gizem dolu kehanetleri veya sezgileri bugünkü bilgilerle açıklamak mümkün görülmemektedir. Yalnız bilinen bir şey var ki ... Mustafa Kemal Atatürk, tesadüflerle bir yere gelmiş değildir... O özenle seçilmiş bir dahidir. Atam, ışıklar içinde yat.
(Yazı Dizisi Sona Erdi)
Adnan GÜLLÜ Eğitimci-Yazar Tarih Araştırmacısı
Faydalanılan Kaynaklar: Tarih ve Kültür Dergisi. Fenomen Ansiklopedisi. Bilinmeyen Gizler Ansiklopedisi.