Bugun...


Adnan Güllü

facebook-paylas
LİBYA'DAKİ TÜRK (DULKADİRLİ) VARLIĞI VE SİYASİ ETKİLERİ
Tarih: 22-01-2020 21:49:00 Güncelleme: 22-01-2020 21:49:00


Bu hafta kısa notlarla toplumun tarihsel hafızasına dokunmak ihtiyacı duydum. Çünkü bilgisi olmadan fikri olan insanlarımız var, ne acıdır ki bunlar maalesef toplumumuzda çoğunluğu teşkil etmektedir. Bilgileri olsun olmasın her konuda fikirleri var ve bilmedikleri hiçbir şey yok. İşte bu yüzden güncel olan bazı konuları hatırlatma mahiyetinde kaleme aldım.

BİLGİSİ OLMADAN FİKRİ OLANLAR

Osmanlı'nın Kuzey Afrika'dan çekildiği en son noktadır Libya. Osmanlı bakiyesi çoğunluğu Dulkadirliler (resmi olmayan rakamlara göre) 1,4 milyon Türk kökenli yaşamaktadır. Libya'daki Türkler Kaddafi döneminde adeta dışlanmışlar etkin görevlere getirilmemişlerdir. Kaddafi sonrası bir kısmı "Libya Köroğlu Derneği" etrafında organize olan Türkler Libya'nın askeri ve siyasi hayatında önemli roller oynamaya başlamışlardır.

Bugünkü UMH (Ulusal Mutabakat Hükümeti) Başbakanı Faiz es-Sarrac Türk kökenlidir.( Fayiz Mustafa es-Serrac Libyalı iş adamı ve siyasetçi. Mevcut Libya Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı ve Başbakanı. 

 Doğum tarihi: 20 Şubat 1960 (59 yıl yaşında), Trablus, Libya Ebeveynler: Mostafa al-Sarraj  Görev: Libya Başbakanı şu tarihten beri: 2016. Kendisi Libya’da nüfusun %5 ini oluşturduğu tahmin edilen Türk azınlıktandır.

Osmanlı bakiyesi, bilinen, varlıklı bir aileye mensuptur. Başında bulunduğu Türkiye tarafından desteklenen hükumetin içişleri bakanı da Türk’tür.  Her ne kadar içi işleri bakanı Fethi Başağa’nın soyu Mısır'a dayandırılsa da soyadının hala Türkçe olması Türk olma ihtimalini yüksek tutmaktadır.  Bununla birlikte Kaddafi'ye karşı verilen mücadelede birçok etkin isim Türk kökenlidir ve Dulkadirli olma ihtimali yüksektir.

TÜRKİYE VE SÖMÜRÜGECİLER..

 Sömürgeciler bizi geliştirmemek için kuzu postuna bürünen kurt gibi ülkemize her kötülüğü yapıyorlar.. YURDUMUN İNSANLARI UYANIK OLUN… BİR YILI GERİDE BIRAKIRKEN GELİN 30'LARDAN BUGÜNE HAFIZAMIZI HATIRLAYARAK GELELİM…

'1930’lardan itibaren koyun postlarına bürünmüş ‘batılı uzmanlar’ genç cumhuriyeti ziyaret etmeye başladı.. Her şey yeniden kurulurken maskeli sırtlanlar Ankara’da boy gösterdi. Tanzimat kafalı batıya ayran budalası gibi hayran ‘münevverler’, yabancı emeller için uygun arazi şartları sağladı. 1938’de ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu, mimarı ve milletin önderi Mustafa Kemal (Atatürk) öldü ve geride kalanlar hemen Batı’ya koştu! İngiliz ve Fransızlarla üçlü anlaşma imzalandığında, Gazi Paşa’nın ölümünün üzerinden 5 ay geçmemişti. Gazi Paşa’yı ‘anlamayıp sadece inananlar’ asıllarına rücu ettiler!

İkinci Dünya Savaşı yani paylaşım Savaşına kadar ‘ecnebi uzmanlar’ yurdun tüm açık yaralarına dair raporlarını hazırladılar… İkinci  Dünya savaşı ile bir süre ara verdiler.. Yalta’da yeni bir düzen kuruldu artık Avrupa’nın mührünü Amerika alacaktı Savaşın sonunda ‘yenidünya’ sırtlanları İsmet İnönü’yü bir sömürge anlaşmasına daha razı ettiler. “Marshall Yardımı” Nedir bu Marshall Yardımı: Marshall Planı II. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında önerilen ve 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe konmuş ABD kaynaklı, antikomünist hedefleri olan bir ekonomik yardım paketidir. 16 ülke, bu plan uyarınca ABD'den ekonomik kalkınma yardımı almıştır.

  Bizde bu ABD’nin yardım adı altında kurulan sömürü pazarında yerimizi aldık ve can simidi gibi sarıldık. Bu “Marshall Yardımı ”’çerçevesinde imzalanan anlaşma, Türkiye’nin kurtuluşundan 24 yıl sonra Türkiye’yi esir etti. Önce Dünya Bankası ve İMF denetimine girdik. Sonra NATO’ya alındık Bedelini Kore’de kanla ödeyecektik. Üstüne üstlük ‘Canım Amerika!’ diye şarkılar söyledik! Hollywood filmleri seyrettik, Dean Martin, Frank Sinatra dinledik.. .

1956’da küresel elitin önde gelen ismi, Rockefeller, ABD başkanı Eisenhower’a: ‘Türkler oltada balık! Yeme ihtiyaçları yok!’ diyordu.. Sonra Ortadoğu’daki yüksek idealleri için, işlerine gelen hükümetleri iktidarda tutmak işlerine gelmeyenleri devirmek amacıyla yardım fonlarının kullanılacağı’ karara bağlanıyordu..

1966’da NATO haber alma tesislerine kapıyı açtık. Tüm istihbaratımızı ABD’ye devrettik.  1971’de ‘Büyük Türkiye’ hayallerimizin bedelini birbirimizi kırdırarak ödettiler Ardından bir darbeyle işi bitirdiler! Uslanmayıp 1974’de Kıbrıs barış harekâtını yapınca ASALA terörünü başımıza bela ettiler!  Ama biz yılmadık, müttefikimize daha sıkı sarıldık. 1980’de Sovyetlerle sanayi işbirliği, hızlı sanayi atılımları sürerken bir CIA darbesiyle daha sarsıldık. 1984’de Türkiye ağır sanayi hamlelerine Güneydoğu Anadolu Projesini ekledik. PKK ile ödüllendirildik!' Yıllardır bütçemizi terörü bitirmek için kullanıyoruz. Yine ayağa kalkıyoruz dedik, bu kez de başımıza Ortadoğu’yu bela ettiler. En sonunda bizi Ortadoğu ateşine attılar.

İyi ki müttefikimizsin ABD ve AVRUPA! Olmasaydınız hangi kötülükleri yapacaktınız? İyi ki sizler varsınız bol bol kötülüklerle bizleri tanıştırıyorsunuz!

Eyy Türkiye vatandaşları. Uyanın bir arada olalım, BİR OLALIM BİZ OLALIM. DEMOKRASİ İÇİNDE KALALIM.

Adnan GÜLLÜ Tarih Araştırmacısı & Eğitimci -Yazar



Bu yazı 5608 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI