Bugun...


Adnan Güllü

facebook-paylas
OSMANLI TARİHİNDEN KISA NOTLAR
Tarih: 13-07-2019 19:07:00 Güncelleme: 13-07-2019 19:07:00


“Türk Milleti'nin, Türk gencinin tarihini bilmeme, öğrenmeme lüksü yok!"

Prof. Dr. İlber Ortaylı

Çoğunuzun Muhtemelen ilk kez okuyacağınız konuları elden geldiğince sizlere anlatmaya çalıştım.

ŞAMAR OĞLANI"NIN İLGİNÇ HİKAYESİ

16. ve 17. yüzyıllarda feodal düzenin hakimiyeti sonucu, üst sınıf ve alt tabaka arasındaki uçurum iyice açılmıştı. Öyle ki soylu kesim, kendisini halktan çok üstün görüyor ve onlarla herhangi bir yakın temas kurmaktan kaçınıyordu.  Dolayısıyla saray mensubu ve asilzade çocuklarının halkın arasına karışıp, onlarla aynı dersliklerde eğitim almaları düşünülemezdi. Doğal olarak en iyi hoca ve alimler, saray, şato ve konaklara bu çocukların ayağına getiriliyordu. Ancak o dönem eğitim sırasında dayak ve cezalandırma çok yaygındı ve tabi ki bu yöntemin soylu çocuklar üzerinde kullanılması mümkün değildi.

İşte buna çözüm olarak alt tabakadan olan bir çocuk, ders sırasında bu dayağı yemek için hazır bulunuyordu. Asilzade çocuğunun işlediği her hatada şamar ve sopayı bu çocuk yiyordu. Diğer bir ayrıntı da, derse katılan bu halk çocuğunun bir şeyler öğrenmemesi için sağır kimseler arasından seçilmesi ya da bilhassa bu iş için sağır edilmesiydi. Şamar Oğlanının İngilizcesi “Whipping boy” dur.

İLK FOTOĞRAF ÇEKTİREN PADİŞAH: SULTAN ABDÜLMECİD

Fotoğrafı çekenler: Abdullah Biraderler Fotoğraf Osmanlı’ya geldikten sonra Müslüman ahali de fotoğraf çektirmek ister ancak İslam’daki “suret yasağı” dolayısıyla fotoğraf çektirmek mümkün değildir. Saray da fotoğraf çektirmeyi istemektedir ancak din adamları direnmektedir. Şeyhülislam’a sorulur, o da:“ bir Müslümanın fotoğrafını çeken Müslümansa fotoğraf çektirmek caizdir” der. Ancak o yıllarda Müslüman fotoğrafçı yoktur. İstanbul’un en popüler fotoğrafçıları Kevork, Hosvep ve Viçen adlı üç Ermeni kardeştir. Piyasanın büyüklüğü hisseden kardeşlerden biri, Viçen, Müslüman olur ve Abdullah adını alır. Firmalarının adını da “Abdullah Biraderler (Fréres) ” koyarlar. 2. Abdülhamid zamanında Müslüman olan Viçen saray fotoğrafçısı olur, hatta bir paşanın kızıyla evlenir ve üç kardeşten biri Müslüman diğerleri gayrimüslim olarak ticaretlerine devam ederler.

OSMANLI İMPARATORLUĞU YIKILDIKTAN SONRA İÇİNDEN DOĞAN DEVLETLERE YÜKLENEN BORÇLARININ HİSSESİ ŞÖYLEDİR:

 Avrupa emperyalizminden 1854 yılında aldığımız borcu ve borçlarının en yüklüsünü 1923 ve 1954 yıllar arasında Fakir Türkiye Cumhuriyeti Devleti ödedi. Bu borç ülkemizin milli gelirinin %65 ni teşkil ediyordu. Osmanlıdan devir alınan borcun tutarı 145 milyon Osmanlı altını günümüzde karşılığı yaklaşık 600 milyar dolar dış borç demektir.

1-Türkiye -84.597.495, 2-Suriye – Lübnan 11.108.858, 3-Yunanistan- 11.054.534, 4-Irak- 6.772.142, 5-Yugoslavya- 5. 435.597, 6-Filistin- 3.284.429, 7-Bulgaristan- 1.776.354, 8-Arnavutluk- 1.663.233, 9-Hicaz(S.Arabistan)- 1. 499.518, 10-Yemen -1.182.104, 11-Ürdün -733.610, 12-İtalya(Trablusgrab)- 243.200, 13-Necit(SuudiArabistan) -129.150, 14-Maan(GüneyÜrdün) -128.728, 15-Asir (Suudi.Arabistan) 26.138, İtalya 1926’da, Filistin 1928’de, Suriye ve Lübnan 1933’te, Irak 1934’te, Ürdün ve Maan 1945’te, Bulgaristan 1955’te, Yugoslavya 1960’ta, borçlarını ödemişlerdir. Bunlara karşılık, Yunanistan, Suudi Arabistan,(Hicaz-Necit-Asir) Arnavutluk ve Yemen hiçbir borç ödememişlerdir.

Kırım Savaşı sonrası Türklere "borç prangası" takılmıştır. Avrupa ile bu borç süreci Düyun-u Umumiye (Genel Borçlar idaresi) adıyla 1854'den 1954'e kadar sürmüştür. Ancak Avrupa'nın yerini 1946 yılında Amerika Birleşik Devletleri almış, Düyun-u Umumiye koşulları hemen hemen aynı kalmakla beraber borç yönetiminin adı IMF (Uluslararası Para Fonu) olarak değişmiş ve devam etmektedir, öyle veya böyle ülkemiz 150 yıldır batı tarafından denetleniyor.

Sonuç: Geçmişini hatırlamayanlar onu tekrardan yaşamaya mahkumdurlar! “Santaiana”

Adnan Güllü Tarih Araştırmacısı & Eğitimci-Yazar

(Faydalanılan Kaynak Büyük Ekonomik Ansiklopedisi, Tarihimizle Yüzleşmek (Emre Kongar)

Osmanlı’da Ekonomik Yapı ve Dış Borçlar ( Emine Kıray) Devlet Borçlanması ve Osmanlıdan Cumhuriyete Dış Borçlar (Yrd. Doç. Dr. Faruk Yılmaz)   



Bu yazı 3601 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI