Bugun...


Cahit GÜNAY

facebook-paylas
KARABAĞ KIZLARININ GÖZÜNDE KARABAĞ (Karabağ'ın Kızları 7)
Tarih: 02-12-2020 20:35:00 Güncelleme: 02-12-2020 20:35:00


-Sevgili Müşfiqe Hanım, yazdığınız ve okuduğunuz şiirler ile yüreklere dokunuyor, konuşmalarınızla toplumsal intikam alma dürtüsünü hep diri tutmaya çalışıyorsunuz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?     -Kimdir Müşfiqe Baladdinkızı?

-Ben 1984 yılının, 21 Şubat'ın da öğretmen baba ve fabrika işçisi bir annenin, yedi çocuğundan biri olarak, Azerbaycan'ın Güney bölgesinin en güzel dağ arazilerini de içerisinde barındıran ve bu sebeple de "uzun ömürlüler yurdu" olarak bilinen, Lerik’ te dünyaya geldim.

Babam, Baladdin Bey, Lerik’in Boykendil köyünde, ilkokul öğretmeni olarak çalışırken aynı zamanda harp eğiticiliği de yapmıştır. 1984 yılının, ailemiz için oluşturduğu şartlar bizleri Başkent Bakü'ye taşımamıza sebep olmuştur. Babam ve annemin, bizlerin okuyup ülkemize, milletimize, devletimize, hayırlı evlatlar olarak yaşayıp, onurla ömrümüzü tamamlamak gibi bir öğüdü vardı ve bütün çocuklarını bu idealler ile büyüttüler...

Annem, babam bizleri evde toparlar, vatan sevgisinin ne olduğunu, vatanı olmayanların neler yaşayacaklarını örneklerle ifade eder, annem okuduğu kitapları bizlere yorumlayıp 1905.1918.1920 yıllarında ki Ermeni mezalimini püskürtmek için, bizlere yardıma gelen ve ismine türküler söylenen, Enver Paşa'nın kardeşi, İslâm orduları komutanı Nuri Paşa'nın kahramanlık hikâyelerini anlatır hepimizin belleğine, Türkiye ve Türk gerçeğini işlerlerdi.

Çocukluğumuzun ilkokul dönemleri de, zaten Karabağ savaşlarının başlanmasına denk gelir, 1990 yılının 20 Ocak ayı, Rus ve Ermeni birleşim ordusu Bakü'de sivil insanlara ateş açarak öldürdüğü dönemde, ben altı yaşlarında idim. O sürecin bana yaşattığı korku, o günden bu güne, beni Ermenilere nefretle büyüttü. 1990 yılından sonra, Karabağ işgali, sivil insanların öz yurtlarında zorla kovulması, katliamlar, tecavüzler, küçük yüreğimde büyük izler bıraktı. Ben anlayabiliyordum ki, kendi topraklarımızda zorla sürülüyor, çeşitli işkencelerle haklarımız ellerimizden alınıyordu.

Karabağ’ın işgalinde en etkileyici olay Hocalı ‘da 1992 yılının 25-26 Şubatında yaşanmıştır. Ermeniler Rus'un, 366. alayının da yardımıyla 25 Şubatı, 26 Şubata bağlayan gece insanların uyuduğu bir vakitte, Hocalıya hücum etmiş. Sivil insanlar yalın ayak, başı açık, gece uyumak için giydiği elbiseleri ile soğuk, karlı hava şartlarının zorlukları ile kaçtıkları ormanda baş başa bile bırakmamış, yakaladıklarını öldürmüş, tecavüz etmiş, esir almışlardır.

  Hocalı ‘da esir alınan kadın ve çocuklara vahşice işkenceler yapılmış. Bunları düşündükçe insanın sarsılmaması içten bile değil, Hocalılılar’dan 63 çocuk, 106 kadın, 613 kişi. 1275 civarında alınan esirlerin,  çoğundan hâlâ haber bile alınamamıştır.

  Hocalı soykırımını dünyaya tanıtmakta büyük emeği geçen, belki de dünya tarihinde kendi şehadetini haber yapan tek, gazeteci ve doktoru, Şehit Çingiz Mustafayevdir. 1. Karabağ savaşı başladığı günlerde, savaş alayına giderek, askerlerle beraber oldu. Kendisi TV, gazeteci ve doktordur, savaş ortasından en zor, en gerçekçi haberleri hazırladı. 1992 yılı 26 Şubat Hocalı ‘da yaşanan soykırımı tüm çıplaklığı ile çekip dünyaya gündemine taşımış, 1992 yılı 15 Haziran Esgeranda'da şehit olmuştur. Çingiz Mustafayevin mezarı Bakü'de Şehitler mezarlığındadır.

  Ben bu tarihlerin şahidi ve uzman terapist olarak 20 ocak 2000 yılında Fuzuli’de askerlik görevini yaparken şehit düşmüş asker Oktay Bakşiyev'in kız kardeşi, idealist bir Türk öğretmeni olarak, Hocalı soykırımını, hayatta dair tecrübelerim ile birlikte 28 yılda okullarda öğrendiklerimi, öğretmenleri olarak çalıştığım okullarda, diğer öğretmen arkadaşlarımızın da yaptıkları gibi unutmamaları için sık sık tekrarlayarak öğrettim.

Bugün ki geldiğimiz noktada öğretmenlerimizin, anne babalarınızın bu konuyu devamlı canlı tutmaları, güzel çocuk yetiştirmek, vatanı onurlu bireylere teslim etmek demektir düsturu ile işte Karabağ'ın bugün ki durumu, yaşları Hocalı katliamından küçük çocuklarımız tarafından şükür geri alındı ve onlar Dünyaya, hiç bir emeğin boşa gitmediğini, üzerlerine sinmiş, duaların, emeklerin,  ana sütü kadar helâl olduğunu gün- gün ilan ede ede ispatladılar. Karabağ Azerbaycan, Azerbaycan Türkiye, Türkiye Turandır ‘Ne mutlu Türküm Diyene’

   Cahit Bey, benim 13 yaşındaki oğlum, Karabağ zaferi yaşanırken o kadar mutlu oldu ki, sevinçten ağladığını gördüm... İşte bu bir emeğin iz düşümüdür. Karabağ'da yaşananlar içerisinde Ağdam'ında bulunduğu topraklarımızın yüzde yirmisinin işgali demekti. Ağdam, Karabağ'ın en güzel şehirlerinden biridir. XVIII asırda yapılan Ağdam şehri 1988 yılında Ermenilerin, kendi İrevan topraklarından kovdukları insanların yurduna dönüştürüldü.

Ağdam'da eski tarihe ait çok sayıda mimarı değeri olan türbeler vardır. Onlardan XIX asırda dikilmiş, Hanoğlu türbesi, Penah xanın türbesi,  Penah hanın imareti, iki sandığa benzer abide, XV. asıra ait Serdabe ve Hatem Melik kalesini göstermek mümkündür.

                1993 yılında Ermeniler Ağdam şehrini bombalayarak şehri dağıtmış, insanları öldürmüş, binlerce çocuğu babasız, aileleri başsız, İnsanları yuvalarından yurtlarından sürerek evsiz, barksız bırakmıştı.

    Cahit Bey, şükür ki bizler 1990 yılından başlayıp,  2020 yılında İlham Aliyev’in başkanlığında gerekli siyasi erdemi ve güçlü ordumuzun azmi ve bütün zalimlere karşı adalet diyenlerin de duaları ile son buldu. İki önemli tarihi yaşamış biri olarak, düşünüyorum ki, bu dönemleri unutursak yeniden bu savaşlar tekrar edilir. Ermenistan’a defalarca şans tanınmasına rağmen, barış içinde yaşamak istemediler. Ermeniler hayatlarının merkezine terör devlet olma özelliklerini koydukları müddetçe, Türk halkıyla barış içinde yaşamaları imkânsız.

Sevgili Cahit Bey, bize sayfanızda ve yüreğinizde yer açıp bizlere kendimizi ifade edebilme fırsatı verdiğiniz için, size ve "Elbistan Gündem Haber" gazetesi çalışanlarına teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.

-Biz teşekkür ederiz öğretmenim, bizlere yaşanmışlıklarınızı, gönlünüzü açıp zamanınızı paylaştınız iyi ki varsınız...

Cahit GÜNAY Şair-Yazar & Gönül Elçisi



Bu yazı 3626 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI