Bugun...


Cahit GÜNAY

facebook-paylas
5. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI ŞİİR VE MÜZİK FESTİVALİNDE (Kendime Notlar 10)
Tarih: 03-01-2020 20:06:00 Güncelleme: 03-01-2020 20:06:00


Sadece şair ve roman yazarı değil, aynı zamanda, Kozanlı ozan, Adana'da kaldığımız süre içerisinde bizlere çok da güzel bir ev sahipliği yapan, festivalin atom karıncası, sevgili kardeşim Yakup Karaca Bey'in, Karaisalı'ya geldik, seslenişi ile otobüsten inerek, Atatürk büstünün de olduğu Karaisalı meydanına doğru, Süleyman Abdulla ve Dr. Oktay Shefioğlu ile birlikte yürürken,

Büyük Kafkas dağlarının güney yamaçlarına yerleşen. Kuzeyde Rusya, Dağıstan ile komşu ve Gürcistan sınırının 170 km. yakınında, dünyayı müthiş bir doğa güzelliği ile selamlayan, hayvancılık ve tütün başta olmak üzere çiftçiliğin en üst seviyede yapıldığı Oğuz ilinde doğan Nazim Hüseynli, yanımıza gelerek, bilir misin? Cahit bey, Türk tarihi ve Karaisalı ile ilgili anlattıklarınızı bende dinledim, bizim oralarda ki tarihi kalıntılar ve efsaneler, anlattıklarınıza kardeş denecek kadar yakın.

Yani benim doğduğum yer; Azerbaycan'ın eski tarihi yerlerinden biridir. İnsanların, daha neolit devirde bile buralarda yaşam sürdükleri bilinmektedir.

Kafkas Albaniyasının, 9 -16 cı asırlarda Şirvanşah devletinin,18.asrın ortalarından 19. asrın öncesine kadar Şeki sultanlığına ait olmuştur. Arkeoloji aramaları sırasında, tunç silahlar, eşyalar ve eski insanların yaşadığı yaşam şehirleri, 3000 yıl önceye ait kalıntılara rastlanmış. Bulunan seramik eşyaların bazılarının tarihinin 5 bin yılı geçtiği de söylenmiştir. Oğuz ilinin, Filfilli ve Daşağıl köylerinin kuzeyinde ise yaşı bilinmeyen ve tam da anlatılamayan kendi uzunlukları ile seçilen "Dede Korkut" destanındaki mezarlar hâlâ varlıklarını burada sürdürmektedirler.

Oğuz ilinde 39 arkeoloji ve mimarlık abidesi mevcuttur. Farklı yıllara, asırlara ait alban tapınaklarının kalıntıları bulunmuştur. Burada bulunan 7 alban tapınakların dan biri olan, İl merkezindeki tapınak 1981 yılında restore edilmiştir."

Yani çok geniş bir tarihi ve coğrafi güzellikleri bulunan şehrimizde sizleri görmek ve ağırlamak bana onur verir diyen Nazım Hüseynli,

Azerbaycan Devlet Üniversitesin de ki, Şarkıyyat fakültesinin, Türk dili bölümünden mezunudur. Şiir ve hikâyelerini çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanarak 7 farklı kitapta okuyucusu ile buluşturmuştur, Azerbaycan Yazarlar ve gazeteciler birliklerinin üyesi. “Oğuz yurdu” gazetesinin editörüdür. Hikayelerinde Karabağ işgalcilerine karşı savaşan, Azerbaycan Türklerinin yaşanmış hayat hikâyelerinde ki kahramanlıkları ile birlikte, manevi değerleri olan, toprağı, Bayrağı, namusu için her an ölüme hazır olduğunu gösterir.

Yine bir hikayesinde bahsettiği: ”Uzun belikli kız” Türk kadınının namusunu korumak için neler yapabileceğinin de göstergesi olarak kitaplarında vicdanları kanatan bir hikaye olarak yer almıştır...

Şiir ve yazılarının büyük bir bölümünü, Azerbaycanın birlik beraberliği ile Türk devletlerinin "Dilde, fikirde işte birlik" ülküsü oluşturur,

"Dikenli teller sökülür daha" şiirinde de ifade edildiği gibi:

“Su akmır, göz yaşı akır Arazdan,

Bütövlük hesreti bakır Arazdan...

Nazım Hüseynli'nin büyük şair, Şehriyarın hatırasına yazdığı, "Bütövlük hasreti" yazısında ki Azerbaycanın bölünmesinden duyduğu rahatsızlığı da;

"Heyderbaba, xalqım param-paramdı,

Sağalmayan, o qan veren yaramdı,

Yediyimiz çörek bize haramdı,

O tay, bu tay birden qaxı durmasaq,

Birleşmesek, bir memleket qurmasaq.” şiiri ile ifade etmiştir.

Yine birlik beraberlik özlemini başka şiirlerinde de;

("Cenub,Şimal omuz-omuza vermeli,

Birleşmeli, bir memleket qurmalı,

Bütövlüyün keşiyinde durmalı.

Qelebeler ağıl ile çalınır,

Birlik sovqat verilmeyir, alınır"

...

"Torpaqların parçalandı, Vetenim,

7 yere şaqqalandı, Vetenim,

Sinen üstü qızıl qandı, Vetenim,

Millətimin sözü, sesi: Bütövlük!

En birinci vezifesi: Bütövlük")

...

Özlemle dile getirmişken, dünyanın neresinde olursa olsun, zulüm gören, acı çeken Türk soyları içinde aşağıdaki mısraları dile getirmiştir..

"On beş milyon bir milyardın içində,

Bir-birindən fərqli dildə və dində...

Təhqir, təzyiq, zindan, ölüm hər gündə,

Bezir, bezir uyğurlar!"

 

“Derdli Kırım tatarları” şiirinde ise İkinci Dünya savaşı döneminde kendi yurt-yuvasından kovulmuş, Kırım tatarlarının acısı için dile getirdiği:

Haqsızlığa ov oldular,

Hara geldi qovuldular,

Bir toz kimi sovuldular,

Derdli Kırım tatarları.” gibi yazdığı şiirler ve yazılar yazmış olduğu yüzlerce şiirden sadece birkaç tanesi", Nazim Hüseynli ağabeyle, birlikte kol kola yürürken akşam ki programdaki nezaketi içinde ayrıca teşekkür ettim, Zira akşam programda kendi ismi zikredildiği halde, sırasını bıraktığı, Süleyman Abdulla'ya dönerek, ağabey özür dilerim, sen bizim gazimiz ağabeyimizsin, tabi senin benden hatta hepimizden önce sahneye çıkman gerekiyordu, hakkını helâl et demesi, çok ulvi bir nezaket göstergesi idi ve beni bu hareketinin çok duygulandırdığını. Söyleyip teşekkürlerimi sunarak, Nazım Hüseynli ağabeyle Oğuz ilini görmek için sözleşerek Atatürk'ün manevi huzurunda resimler çektirdik...

Cahit GÜNAY Şair-Yazar & Gönül Elçisi



Bu yazı 3292 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI