Bugun...


Cahit GÜNAY

facebook-paylas
5. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI ŞİİR - MÜZİK FESTİVALİNE GİDERKEN KENDİME NOTLAR
Tarih: 29-10-2019 14:10:00 Güncelleme: 29-10-2019 14:10:00


SANA AÇILAN YOL

 

“Sen aklıma düşen de; yeşilin her tonuyla bezenmiş narçiçekleri arısından sızıp gelen,

Mis gibi portakal kokusu ısıtıverir içimi.

 

Sonra gözlerimde bir film şeridi gibi geçer, üstünde gezdiğin tadilatı bitmeyen patika yollar.

Yetmişlik ninemin yeni fırçalanmış inci tanesi dişleri gibi karşıdan sırıtan kaldırım taşları.

 

Gökkuşağı altında, suları ıslatamamanın ezikliği ile ahmak hırpalayan kırkikindi yağmuru,

Sevgi adasıyla komşu, Florasan kaçkını, özgürlük budalası, yakamoza olan kıskançlıkları Mutluluklarına engel olan, rengârenk ışıklarını iç denizin dudaklarında söndürüp,

 

Sokak dilberi edasıyla, dalgalarla sevişerek, raks eden, emanet lambalar düşer aklıma.

Ve yine, yeniden, fırından yeni çıkmış, ekmek gibi sımsıcak,

Yaşanılmış, en güzel aşklar el sallayıverir Ziya Gökalp'in memleketi Diyarbakır surlarından

 

Oysa ben kendi gerçeklerimden kaçamam, yalnızlığım, boğar çığlıklarımı.

Buralarda havalar güz, hazan çoktan giydirdi Harput'un sırtlarına matemini.

Yürüdüğüm yollar, umudunu yitiren bir sürü, akıbetini rüzgâra bırakmış,

Ayaklarıma kapanan yaprakla dolu, ben yıllanmış çam ağaçlarının altında seyrediyorken şehri.

 

Firari hayallerim kuzguncuk muhabbetlerinde misafir,

Kahrolası gelgitlerim, yine çayı semaverde unutturmuşlar bana.

Güya, ellimi ısıtıp dertleşecek, meydan okuyacaktım kanyaklı gecelere,

Oysa kömür, çoktan üşümeye başlamıştı bile semaverin koynunda.

 

Beynim, bedenim, yüreğim yıkanmayı unutmuş saçlar gibi,

Karma karışık iç içe, hayâdan nasipsiz, umarsız düşlerim bile,

Bir milyon mutluluk yaşar bir milyon mutluluk öldürürken içimde.”

(Cahit GÜNAY)

 

İşte tam da bu günlerdi 5.’si düzenlenen Türk dünyası şiir müzik etkinliğine, şair olarak davet edilişim. Karakoçların, Hayati Vasfilerin memleketinde doğup da,  kendimi şair olarak nitelendirmeme edebim müsaade etmediği gibi, utanırım da.

Bizimkisi, kökleri tarihle yaşıt bir sevdanın çocuklarının tanışması, özlem gidermesi, anılarının tazelenmesi diyelim, o kadar. İşte bu gerekçe, daveti kabul edip, heyecanlanmama sebep olurken bir Stare seslenir içimden,

“Haydi, Abbas, vakit tamam, akşam diyordun işte oldu akşam.

Kur bakalım çilingir soframızı, dinsin artık bu kalp ağrısı.

Şu ağacın gölgesinde olsun; Tam kenarında havuzun.

Aya haber sal çıksın bu gece; Görünsün şöyle gönlümce.

Bas kırbacı sihirli seccadeye, göster hükmettiğini mesafeye ve zamana.

Katıp tozu dumana, var git, böyle ferman etti Cahit, al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;

Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan" sözleriyle Cahit Sıtkı'dan kalma.

Haftaya festival notlarında buluşmak ümidiyle...

 

Nigar ARİF:

Azerbaycan'ın gelecek vaat eden genç şairlerinden Nigar Arif. Mingechevir seherinde doğdu. Azerbaycan Devlet Pedaqoji üniversitesi İngilizce mezunu da olan Nigar Arif, kısa bir süre İngilizce öğretmenliği yaptıktan sonra öğretmenlik hayatına son vererek turizm sektörüne geçiş yaptı. Son zamanlarda şiirlerine daha fazla yoğunlaşmaya başlayan şair, ayrıca Azerbaycan Yazıcılar Birliği nezdinde olan III Genç Edipler Okulu mezunu ve Dünya Genç Türk Yazarlar Birliği üyesidir..

 

Fikir Pəncərəsi...

Yox, daha danışa, dinə bilmirəm,

Nə deyim dünyanın qara üzünə,

Bu şər vaxtına, axşam üstünə,

nə deyim?...

Nə deyim bu evdən, bu yoldan keçən,

Bu çarpaz yolların əlindən tutub,

Bu tozlu şəhərin soyuğundan, istisindən,

Maşınların tüstüsündən keçən,

Küçə-küçə lampaların işığından,

Gecə-gecə adamların içindən,

İçindəki adamların gözünden keçən,

Keçib-keçib sözə dönən

əyrisinə, düzünə,

Dünyanın güzgüsünə,

Güzgüsündə gördüyüm bu özümə nə deyim?...

Qır bu güzgünü, qır ömrüm-günüm,

Qoy gözüm görməsin ağlım kəsəni,

Nə olsun etməz adam hər ağlına əsəni?

Mən adam deyiləm, adam deyiləm...

Qapısı qıfıllı bir evəm bəlkə,

Özüm öz içimdən çıxa bilmirəm.

Bilmirəm...

Görəsən bu evin pəncərəsi hardadır?

De görüm o pəncərə açılır hara?

Götür fikrim apar məni,

Apar burdan uzaqlara.

Bəlkə pəncərələr de dilsiz evlərin qollarıdır, qolları.

Hər səhər, hər axşam

Gördüklərimizi bizə göstərməkçün deyil,

Görmədiklərimizi qucaqlamaq üçün açılır?

(Nigar ARİF)

 



Bu yazı 3238 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI