Tarih boyunca birçok medeniyetle iç içe yaşayıp, başkentlik yapmış, Moğol ordularının üzerinde en büyük mağlubiyetini yaşadığı, dört tarafı asi dağlarla çevrilmiş,

Yurdumuzun dördüncü büyük ovası olan ilçemiz, termik santralleri, şeker fabrikaları, yakın sınırlarda kaplıcaların, canlı alabalık tesislerinin yer aldığı profesyonel anlamda çiftçilik ve hayvancılığın yapıldığı tarihi kültürel dokusu ile yaz aylarında yerli turizmin çekim merkezidir. Ayrıca Elbistan, edebiyat tarihimize birçok edebiyatçılar kazandırırken şairlerinin çokluğu nedeniyle halk arasında Şairistan olarak da anılır.

Şairin baktığı üçüncü gözde; bazen lambada titreyen alevi üşür, bazen dörtyüzseksen gün çeker bir sene,  bazen de beş mevsim yaşanır suların ıslatılamadığı gönüllerde, bazen dile gel Anadolu diyen kalem, örgüde başka, nazda başka dediği sevgilisine. Ah o saçların olmasaydı verem olmazdım der gibi bakar gözlerine,  arzusunun peşinde pervane olan gönlün dili, başı duman pare pare, yol ver dağlar, yol ver bana diye haykırır… Osman Ağa'nın Telli Senem'le aşk yaşadığı toprakların dua sinmiş dudaklarında, bazen de, sevgili şehrin-dağına-taşına ırmağına benzetilir.

"Kırkgöz idin gözlerine vuruldum,

Koşamadım peşin sıra yoruldum

Düşlerimdin düşlerine sarıldım

Bekletme ha karagözlüm gel gayri ..

Şardağı'nın duman olur zirvesi

Ölüm müdür senle aşkın kirvesi

Sürdün ise gözün kaşın sürmesi

Bekletme ha karagözlüm gel gayri" (C.G)

diye diye, motif, motif memleket kokan mısralarda, burada doğanlar için her şeyden önce unutulması mümkün olmayan ilk aşk gibidir.  Elbistan, evde her gün o konuşulur, tabi eş de en çok onu kıskanır... Her ne kadar yazmaya çalışsam da, üstadın dediği gibi aşk kâğıda yazılmıyor işte...

  Bir gece yarısı idi; bölgem için marka değeri taşımakla birlikte, yıllardır işi sadece gazetecilik olan, yazılı basının yanı sıra internet gazeteciliği ile de bölgenin dünyaya açılan penceresi olmayı başarmış; bazen bir muştu, bazen bir okuntu, bazen de sevgilinin ucu yanık mektubu beklenir gibi beklenen “Elbistan Gündem Haber” gazetesinin, sahibi Hasanaki (Hasan Hüseyin Temel), gazetesinin dördüncüsünün düzenlendiği “YILIN EN”leri ödül töreninde şahsımı da aralarında görmek istemişlerdir. 

Her şeyi çok itina edilerek hazırlanmış olan programa katılıp seçkin davetlilerle tanışma şerefine nail olurken ödül için davet edildiğim de Karakoçların, Hacı Yener, Hayati Vasfilerin nefeslendiği bir yerde “Türk Dünyası Gönül Elçiliği Ödülü” almanın onuru ve heyecanını yaşarken, kendime ayrı bir sorumluluğun yüklendiğini de hissetmiştim.

İşte bu gerekçe ile bazı haftalarda şiir ve nesir yazılarımızın yanında, Türk dünyasının ayrı ayrı köşelerini vatanlaştıran gönül dostlarımızı da kösemizde ağırlayıp, bir sevda köprüsü kurmanın yollarını aralamaya çalışacağım...

  Elbistan Gündem Haberin bu sayısı ile başladığımız yazılarıma tüm hemşehrilerimi en kalbi muhabbetlerimle selâmlıyorum

Cahit GÜNAY Şair-Yazar