Birkaç gün önceden gitmeli hem dışardan gelen misafirlerimiz için, hazırlıklar yapmalı, hem de yeniden nefes almalıydım.
İşte bu duygularla başladı geceyle sabah arasındaki yolculuğum. Sanki her mola yerinde dağlar, ardımdan sesleniyor, geceyi uyutmak istemeyen bekçi baba gibi, ıslık çalıyorlardı, bir birlerine. Otobüs şoförü hâlâ köylü garajında, simsarların yolcu vermesini bekler gibi bekliyor, ayaklarını iki ileri bir geri sürtüp duruyor, yolu uzattıkça uzatıyordu.
Nihayet sabahın ilk ışıklarını Çukurova 'da karşıladım. Her yer yazdan kalma neşesiyle “Hoş Geldin” der gibiydi gözlerime, hâlâ kasımpatılar açmamıştı bile çiçeklerini. Uyumadan tamamladım, günü ve diğer günleri de, derviş uykusu modunda birkaç saatlik yarı ölümlü zamandı benimkisi.
Misafirlerimiz gelmeye başlamış, en ince ayrıntıları da düşünülerek hazırlanmış oldukları otellerindeki odalarında, iki günlük çok uzun meşakkatli yol yorgunluğunu atıp yarınki programa hazırlanmak için dinlenmeye geçmişlerdi ki, bazıları özlemlerinin önüne geçemeyerek lobiye inip uykusuz uykusuz devam ettiler sohbetlerine.
Bu defa çok farklıydı her köşe başında gelecek yeğen sesini duyar gibi oluyordum bizim rahmetli Aksakal Neceti Coşkun, ne bileyim öyle alıştırmıştı beni, seslenmedi işte sormadı da halimi oysa bu programla ilgili çok önceden sözleşmiştik. İtiraf edeyim, Sadi Atay, Sıtkı Demir, Yakup Karaca, Hamdi Balık, Zeyit Serin, Zafer Direniş gibi canlarla muhabbetim bile önüne geçemedi Necati babaya özlemim Allah rahmet eylesin yiğit dayım.
Ayrı bir güzeldir her yıl gelenekselleştirdiğimiz iki güzel, Zerafetin temsilcisi İzmirli Gülten Yücel ve sahnede varlığını hakimiyetini görmediyseniz çok şey kaçırdığınız dünyalar güzeli on parmakta on marifet saysam özelliklerini sayfa yetmez, edebiyatçı deyip geçiştirelim. Nevra Çağlayan’la hanımlarla resim çekip aralarında dilek tutuşum işte bu duygu ve düşünceler le başladı Çukurova edebiyatçılar derneğinin 5.si düzenlenen Türk dünyası şiir, sanat, müzik alanında ki kültürel tanışma kaynaşma festivali.
Haftaya festival notlarının 3. Bölümünde buluşmak ümidi ile saygılarımla.
YABANCI
Hangi kalem yazdı senin yazını
Kime kızıp kırdın söyle sazını
Sen gidince bu gönlümün nazını
Çekem dedim çekilmiyor yabancı
Düşlerimi mahkûm ettim ağlara
Hayallerim miras kalsın çağlara
Dertlerimi senin ile dağlara
Ekem dedim etkilemiyor yabancı
Özlüyorum dua gibi elini
Yüreğime koku salan yelini
Bu gurbetin sensiz iken belini
Bükem dedim bükülmüyor yabancı
Senin için bal eyledim haramı
Gün-ay ile bozdum yine aramı
Kabuğunda yâr süzülen yaramı
Dikem dedim dikilmiyor yabancı
Cahit GÜNAY