Bugun...


Ecz. Serkan Gül

facebook-paylas
Deprem Gerçeği
Tarih: 03-11-2020 22:06:00 Güncelleme: 03-11-2020 22:06:00


Değerli okurlar bu ilk köşe yazım ve farklı bir konudan bahsetmeyi planlamıştım. Fakat geçen hafta yaşadığımız ve bizleri keder ve acıya boğan İzmir depremi nedeniyle deprem konusundan bahsetmek istedim.

Maalesef yaşadığımız coğrafya deprem açısından çok aktif bir yer ve ülkemizin neredeyse her yerinde depremler yaşıyoruz. En son İzmir depremi ile de çok acı olarak depremi tekrar test etmiş bulunuyoruz.

Yaşadıklarımız bize şunu gösterdi ki bilimden ne kadar uzaklaşırsak bu acıları o kadar çok yaşıyoruz. İmar ve inşaat bilimi insan hayatının vazgeçilmez ve en önemli konularından bir tanesi, bir ev veya bina yaparken bilimin kurallarına uygun hareket etmez isek deprem gibi bir olgu ile karşılaştığımız vakit yıkım ve ölüm ile karşılaşmamız kaçınılmaz oluyor. Gerçek manada doğa ile olan savaşı bilimin uygun gördüğü kriterlerde yapmaz isek kazanmamız mümkün değildir. Bunu sadece depremde değil en son Karadeniz’de yaşadığımız sel felaketinde de gördük ve yaşadık.

Biz toplum olarak yaşam içerisinde kısa yollar kullanmayı alışkanlık haline getirdik ve bu kısa Zaman zarfında size bir avantaj sağlarken uzun Zamanda tamamen zarar vermekte ama bunu pek umursamıyoruz. Örneğin bir müteahhit bina yaparken o anki kazancı düşünerek binayı doğru mühendisliğin ön gördüğü kurallar çerçevesinden uzaklaşarak yapabiliyor, bunun sonucunda bir deprem anında bina dayanamayıp yıkılıyor ve birçok insana mezar oluyor!

Daha önce gölcük de, yakın zamanda Elazığ da ve en son İzmir’de gördük ki deprem değil kötü yapılmış binalar insanları öldürüyor! 3 kuruş fazla para kazanma hırsı birçok canımızın yitip gitmesine sebep oluyor! Peki, burada suç sadece müteahhitlerde mi? Tabii değil! Müteahhitler her ne kadar bu işin esas sorumluları olsalar da en az onlar kadar sorumlu bir diğer grup kuralların uygulanıp uygulanmadığını denetleyen kurumlardır! Bu yapılara ruhsat veren belediyeler ve bakanlık görevlileri görevlerini tam yapmış olsaydı bu yapılar böyle yapılamayacaktı ve birçok insan şuan hayatta olacaklardı!

Peki, yaşananlardan ders almayacak mıyız? Bu ülkede deprem bitmeyecek ve her an büyük bir deprem bizleri bulabilir. Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci görür geçen kış yaşadığımız Elazığ depremini birçok TV programında ve bilimsel yayınlarda yer belirterek uyarmıştı. Deprem olduktan sonra hoca sanki bir kâhin gibi önceden nasıl bildiniz sorularına muhatap oldu, ama iş bilimsel araştırmalar sonucu bu depremi bilmeleriydi ve uyarılara rağmen o bölgedeki konutlar önceden kontrol edilmedi ve o çürük binalar insanlarımızın üzerine çöktü.

Aynı durumu İzmir’de daha geçen hafta yaşadık! Yıkılan binaların tamamı çürük! Eğer daha önce kontrol edilseydi bu yapılarda insanların oturmalarına izin verilmeyebilir ve birçok insan ölmeden önlem alınabilirdi. Maalesef denetimsizlik insanlarımızı öldürmeye devam ediyor! Naci hoca ve birçok deprem bilimci Elazığ depreminden sonra en riskli bölgelerden birinin Kahramanmaraş/Türkoğlu olduğunu söylüyorlar. Evet, çok yakınımızda büyük bir deprem geldim geliyorum sinyali veriyor ama sanıyorum ki buralarda hala gözle görülür bir yapı denetlemeleri yapılmıyor, umarım ben yanılıyorumdur ve deprem dayanıklılığı denetlemeleri yapılıyordur ve deprem olmadan çürük yapılar tespit edilip gereken yapılır.

Deprem denilen doğa olayı parti, etnisite, inanış, renk, dil gibi kişisel ayrımlara girip insanları etkilememezlik yapmaz, herkesi etkiler ve çürük yapıları yıkar o yapılarda her kim varsa maalesef ölümlere, yaralanmalara neden olur! Maalesef bu depremde de insanlarımızı ayırmaya çalışan şer odakları bir virüs gibi ortaya çıkıp toplumumuzun birlik beraberliğine ket vurmaya çalıştılar! Bu zavallılar elbet devletin mahkemeleri yargılayacaktır ve gereken cezayı verecektir!

Bilim bizim kurtarıcımızdır ve bilimden, teknolojiden en optimum şekilde faydalanarak toplum hayatımızın daha güzel daha yaşanabilir olması için elimizden geleni yapalım! Gelişmiş bir medeniyet seviyesine ulaşmak için toplumların ve bireylerin kendini geliştirmesi çok önemlidir! Gelişmemiş toplumlar sömürülmeye mahkumdurlar bu nedenle her konuda öncü olmak için çok çalışıp bilim ve teknolojide tüketici değil üretici ülkeler seviyesine çıkmak zorundayız !Sağlıkla kalın sağlıcakla kalın....



Bu yazı 563 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI