Geçtiğimiz 24 Kasım’da öğretmenler gününü kutladık. Öğretmenler bir ülkenin en önemli meslek grubudur. Çünkü o ülkede ki tüm insanlar onların süzgecinden geçer. Bizleri yetiştiren öğretmenlerimizin değerini yeterince anlayamadığımızı düşünüyorum ve bu yazımda biraz onlardan bahsetmek istiyorum.

Şöyle bir baktığımızda dünyada ekonomisi en büyük olan ve süper güç dediğimiz ülkelerinin hepsi eğitim alanında da liderler. Üniversiteleri dünyanın en iyi 100 üniversiteleri arasında. Yani şu çok net ki; eğitiminiz ne kadar ileri ise ülkede o derece büyük bir ülke oluyor. Eğitimin ilerici olmasını sağlayacak olanlar ise hakkı ödenmez öğretmenlerimizdir, bu noktada en önemli görev onlara düşüyor.

Geleceğimizin aydınlık olması için her sektörde öyle iyi yetişmiş insanlar yaratmalıyız ki bir süper güç olma iddiamız olsun. Bunu ancak modern eğitim ile donatılmış ve böylece çok iyi yetişmiş öğretmenler sayesinde yapabiliriz.

Eğitim adeta bir bina inşa etmeye benziyor, temel ne kadar sağlam olursa üzerini o kadar detaylandırabiliyorsunuz. Temelin sağlam olmasını sağlayan ise öğretmenlerimizdir. Onları ne kadar iyi eğitirsek ve modern dünya bilgileri ile donatırsak onlarda çocuklarımızı o denli iyi eğiteceklerdir.

Edebiyatta; Yaşar Kemal’i, Tolstoy’u, Dostoyevski’yi, Fizikte; Albert Einstein’i, Newton’u, Kimyada Madam Curie’i , Bohr’u, Biyolojide Darwin’i, Gregor Mendel’i, Matematikte Harezmi’yi, Oklid’i, Pisagor’u, Cahit Arif’i ve burada ismini yazamadığımız birçok dünyaca ünlü bilim insanını yetiştirenler ve bu bilim insanlarının yaptıklarını genç nesillere aktararak nesillerimizin daha çağdaş ve daha donanımlı olmasını sağlayacak olanlar ise yine eğitim neferi öğretmenlerimizdir .

İyi eğitilmiş nesillerin bize neler katabileceğini şöyle bir düşünelim; Örneğin son zamanlarda çok övündüğümüz ve takdir ettiğimiz ülke güvenliğimiz açısından çok önemli olan İHA ve SİHA’larımız ancak iyi eğitim almış, kendini geliştirmiş beyinlerimiz sayesinde ülkemizin hizmetine alınabildi. Bunun gibi her alanda teknolojik ve çağın ilerisinde ürünleri bünyemize katmamız şart aksi halde var olmamız çok zor!

Örneğin Kayseri’de cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan uçak fabrikamız, çağın teknolojilerini yakalayıp üretim ve ihracat yapan bir fabrika ilken maalesef 1950 ‘lerde kapatıldı. Açık olduğu süreçte 400 den fazla uçak üretmiş bir fabrikaydı keşke kapatılmasaydı da şuan ileri nesil savaş uçağı almak için Amerika’nın iznini bekleme durumuna düşmeseydik!

Örneğin Refik saydam hıfzıssıhha enstitümüz Mustafa Kemal Atatürk’ün katkılarıyla 1928 yılında kurulmuştu ve süreç içerisinde Çiçek, dizanteri, kuduz, tetanos aşıları dâhil birçok aşıyı üreterek ülkemizin hastalıklardan korunup vatandaşların sağlıklı olmasını sağlaması açısından çok stratejik bir kurumdu ve maalesef geliştirip var olmasını sağlayamadık ve 2011 yılında tamamen kapattık. Pandemi döneminde aşının ve toplumsal bağışıklığın ne kadar önemli olduğu ve aşıyı üreten ülkelerin elde ettikleri maddi getirileri düşünürsek ne denli büyük bir yanlış yaptığımız da ortada!

Bu örneklerde de gördüğümüz üzere cumhuriyet devrimleri sayesinde iyi eğitilmiş insanlarımızın başarıları ülkemiz ve geleceğimiz açısından çok önemli. Tabii bu başarılara sahip çıkmak bir o kadar da hayati!

Sonuç olarak, öğretmenlik mesleği bir ülke için işte bu örneklerde de görülebileceği üzere hayati önem arz eden bir meslektir!

Gelecekte güçlü bir şekilde var olmak için önce öğretmenlerimizi çağın getirdiği modern bir eğitimle donatıp, onlarında çocuklarımızı, gençlerimizi eğitmesini sağlamak ülkemizin birinci önceliği olmalıdır.

Bu minvalde şunu söyleyebilirim ki cumhuriyetin getirdikleri sayesinde çevremizdeki geri kalmış ülkelerden ayrılan ve çağı yakalayan Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milleti ile her daim gözünü yükseklere dikmekten vazgeçmeyecektir. Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler günü tekrardan kutlu olsun. İyi ki varsınız. Hep var olasınız. Sağlıcakla kalın.

Ecz. Serkan GÜL Kahramanmaraş Eczacılar Odası Hakan Coşkun Elbistan Oda Temsilcisi