Nedir bu yenidünya düzeni dediğinizi duyar gibiyim. Yeni Dünya düzeni bir devrin kapanıp yeni bir devrin açılması olarak da açıklanabilir. Tüm dünya devletlerinin ve vatandaşlarının alışkanlıklarının ve bakış açılarının değiştiği bir dönemdir. Bu tür değişimler normalde çok yavaş olur ve siz fark etmeden düzen kurulmuş olur. Fakat Şu an tamda çok hızlı bir dönüşümün içerisinde bulunuyoruz!

Şöyle bir gözlem yaptığımızda bu dönüşümün ayak izlerini görmemiz pek mümkün. Teknolojide yaşanan hızlı gelişimler ve buna bağlı olarak yaşam standartlarında, üretim alanında, lojistik anlamda, savunma sanayilerinde, iletişimde çok hızlı bir değişim ve gelişim yaşanıyor. Teknolojik bir çağın içerisindeyiz desek yanlış olmaz.

Dünya geneline baktığımızda çeşitli ticari ve siyasi olayların genel anlamda birkaç ülke ekseninde yapıldığını görebilirsiniz. Dünya ticaretini yöneten ülkeler ABD, Avrupa, Rusya ve ağırlıklı olarak Çin olarak karşımıza çıkıyor. Bu ülkelerin ortak özellikleri nedir peki? Üretim odaklı olmaları ve buna bağlı olarak yüksek ihracat rakamlarına ulaşmış olmalarıdır. Örneğin Amerika’daki Microsoft, Apple, Tesla gibi firmalar dünyanın en büyük firmaları arasındadır ve yıllık ihracat rakamları dudak uçuklatır cinstendir. Avrupa’da özellikle otomotiv, enerji ve lojistik firmalarını bu kategoriye sokabiliriz. Rusya’da enerji ihraç eden firmalar yine buna örnektir. Çin ise dünyanın üretim bandıdır ve her markanın üretimi buraya yönlenmiş durumdadır, bunun yanında huawei gibi çok hızlı büyüyen bir teknoloji şirketleri var.

Bu şirketlerden bazılarının piyasa değeri neredeyse bizim ülkemizin bütçesinden fazladır!

Burada ki esas mesele şu ki; üretim sonucu elinize dünyayı yönetecek kadar kapital geçer.

Peki, biz bunun neresindeyiz? Elbette ülkemiz cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren başlayan atılımlarla gelişen, birçok ciddi üretim yapan firmalarımız var. Özellikle hammadde üretiminde çok başarılıyız. Bunun yanında Koç, Sabancı bünyesinde bulunan elektronik eşya, araç yedek parça vs üretiminde dünyada adı duyulan markalarımız var fakat hala küresel anlamda çok büyük bir şirketimiz yok! Kısır çekişmeler bizi birçok anlamda geride tuttu. Artık kalıplarımızdan sıyrılıp Çin gibi uzun soluklu bir ekonomi politikası belirleyip üretim bantlarımızı geliştirmemiz şart!

Pandemi sonrasında dünya yeni üretim alanları arayacaktır biz bu konuda hem bölgesel hem de kolay lojistik anlamında çok avantajlı durumdayız ve bunu kullanmak zorundayız. Yeni Dünya düzeninde ancak ve ancak üretimi güçlü, eğitim düzeyi yüksek, hukuk düzeni oturmuş ülkeler söz sahibi olacaktır. Biz bu alanlara yoğunlaşırsak bu masada yerimizi alırız aksi halde masayı kuranlar bizi dışarda bırakacak ve onların dedikleri doğrultuda yön bulmak zorunda kalacağız. Kuru söylemlerle, icraat yapmadan ayakta kalmak mümkün olmayacaktır!

Yeni Dünya düzeninde kuru kas gücü değil zihin gücü belirleyici olacaktır. Zihin gücü yüksek olanlar kas gücüne ulaşmakta zorlanmazlar, zaten artık 100 vasıfsız işçinin 1 haftada yaptığı işi 2 makina dakikalar içinde yapıyor. Ya bu makinaları yapan olacaksınız ya da kuru işgücü olacaksınız, gelecek bunu öngörüyor.

Tarım da gelecekte en önemli noktalardan biri olacaktır. Bizim ülkemiz dünya tarihinde ilk yerleşik tarımın yapıldığı yerdir. Verimli topraklarımız ve uygun iklim şartlarımız her türlü ürünü üretmek için elverişli. Fakat yetersiz ve plansız tarım politikaları nedeniyle eski usul tarımdan öteye gidemedik, hâlbuki tarımda teknoloji kullanımını geliştirip inovatif planlamalar ile dünyanın lideri olmak çok da zor değil! Gelecekte tarım sayesinde hem ekonomiye hem de politikaya yön verebilecek güçte olabilmek mümkün. Tarımsal eğitim bu işin mihenk taşıdır.

İnovasyon dediğimiz olay geleceği şimdiden planlamaya dayanıyor, inovatif bakış açısıyla donatılmış bir eğitim sistemi en belirleyici halka olarak karşımıza çıkacak. Buna yatırım yapan ülkeler yeni Dünya düzeninde lider olacaktır. Ama eğitimi küçümseyip, hatta ve hatta eğitilmemiş insanları kolay yönetecekleri için eğitim sistemini umursamayan yöneticilerin olduğu ülkeler geri kalmışlığa ve sömürülmeye mahkûm kalacaklardır.

Günübirlik değil ileriye bakmak yeni Dünya düzeninin şifresidir. Bizde gelecekte yerimizi almak için çalışmaya şimdiden başlamak zorundayız. Umarım geç kalmamışızdır. Sağlıcakla kalın.

Ecz. Serkan Gül - Kahramanmaraş Eczacılar Odası Elbistan Hakan Coşkun Oda Temsilcisi