Çağın ilerisinde olmak ne demektir? Hem birey olarak hem toplum olarak yaşadığımız dönemin belirleyicisi olmak demektir. Her çağda çeşitli toplumlar o dönemin hem teknolojik, hem sosyal hem de siyasal olarak yönünü belirlerler.

Geçmişe doğru baktığımızda orta çağı kapatıp yeniçağı açan son gelişme Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un fethi olmuştur. Fetih tüm Avrupa’nın ve Anadolu’nun siyasi yapısını değiştirmiştir. Fatih bu fethi yapabilmek için hem siyasi olarak devleti hazırlamış hem de askeri yenilikler ile düşmanı alt etmiştir. Tam anlamıyla çağının ilerisinde bir görüş ile hareket etmiştir.

Günümüze geldiğimizde bireylerin gelişmesi ancak toplumu geliştirebilir, buda ancak iyi eğitim sayesinde olacaktır. Bizi çağın ilerisine taşıyacak olan budur, lakin son dönemlerde eğitim sistemimizle o kadar çok oynandı ki ilerici hedeflere göz diken bir ortam oluşmadı. Düşünün lise düzeyi bir biyoloji müfredatında evrim konusu kaldırıldı. Hâlbuki evrim tüm biyolojik türlerin adaptasyon ve gelişimlerinde yadsınamaz bir gerçektir, evrim insanın yaradılışını açıklamaz sadece bu konu hakkında evrimden yola çıkarak bilim insanları hipotez üretir, siz üniversitelerde bilim üreterek bu hipotezi çürütebilirsiniz ama müfredattan kaldırarak genel bir bilim konusunu ufak bir yanlış veya doğru size uymuyor diye yok sayamazsınız mesela bu bilimsel açıdan bir yanlıştır. Çağın ilerisinde olmak ve yön vermek istiyorsanız bilim üreten okullar kurarsınız ve yanlışı doğruyu siz belirlersiniz aksi halde başkalarını açtığı yolda ilerlemek zorunda kalırız.

Ülkemiz çok kısır çekişmelerin altında kalıyor ve görmemiz gereken yerine gösterilene bakmak zorunda oluyoruz. Ama ülkemizin ileri gitmesi ve her alanda Önder genç bilim insanları yetiştirmenin yolu Özgür üniversitelerden geçer. Liyakat sahibi insanların yönettiği büyük ve gelişmiş okullara ulaşamazsak geleceğe yön vermemiz bir hayli zor olur.

Bizim üreten bir toplum haline gelmemiz şart, bunun birinci yolu bilimsel gelişme ve buna bağlı olarak yeni nesil ürünlerin üretilebilmesinin sağlanması ile olacaktır. Mesela İlaç-aşı üretim konusunda eksiklerimiz var ve pandemi sürecinde aşıyı dışardan almak zorunda kalıyoruz, hâlbuki bu konulara daha çok eğilmiş ve gerekli bilimi üretebilecek kapasiteye ulaşmış olsaydık şuan kendi aşımızı kullanıyor olabilirdik ve çok daha hızlı şekilde toplumumuzu aşılayabilirdik.

Mesela ABD kendi kafasına göre bizi 5. Nesil savaş uçağı F-35 programından çıkardı ve biz şuan bu uçağın ortağı olmamıza rağmen alamıyoruz. Ama zamanında yatırım ve bilimsel gelişimizi destekleseydik kendimiz bu tür bir uçağı yapıyor olup kimseye muhtaç olmazdık. Bu konuda savunma sanayimizin çeşitli çalışmaları var ama süreç biraz daha uzun sürecek gibi. Geç olsa da bir yerden başlamak güzel bir iş. İHA ve SİHA konusundaki öncü işlerimiz takdire şayan ve şuan birçok ülkeye bu araçları satıyoruz. İşte birçok konuda bu noktaya ulaşıp çağın ilerisinde işler yapacak bilimi üretmeliyiz. Dikkat ederseniz bu kadar başarılı bir araç üretmemiz birçok ülkede tedirginlik yarattı ve dışardan aldığımız bazı malzemeleri satmama kararı aldılar fakat ASELSAN şuan çok büyük bir oranda tüm malzemeleri üretiyor, darısı diğer tüm sektörlere.

Artık ileri bakmak için gerekeni yapmak zorundayız. Ülkemizi yerinde saydıracak kısır çekişmeleri bir yana bırakıp toplumca kenetlenerek güzel işler üretmek zorundayız. Çağın ilerisini hedefleyip çıtayı yükseğe koymalıyız. Bunu sağlayacak olanda daha hoşgörülü, daha ilerici, daha bilimsel fikirler üretmekten geçecektir. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yol ve hedeften şaşmadan ilerlemek ülkemizin kalkınması ve güçlenmesinde bizim ışığımız olmalıdır. Sağlıkla kalın

Ecz. Serkan Gül Eczacılar Odası Kahramanmaraş Şubesi Hakan Coşkun Elbistan Oda Temsilcisi