Geçtiğimiz günlerde adının önünde yine purof, murof yazan bir akademisyen(!), “Üniversiteler Neredeyse Fuhuş Yuvası” iddiasında bulundu. Adam hiç sakınmadı, geri adım atmadı ve inandığını söyledi kendince(!)  Görevlisi olduğu üniversiteye “Fuhuş Evi” yakıştırması yapana ve oradan maaş alan adama sormak isterim: “Fuhuş Evinden para kazanana ne denir?”

                Gün geçmesin ki memleketimde isminin önüne kimler tarafından, hangi düşünceyle ve nerelerde takıldığı bilinmeyen unvanlı(!) kişilerin skandal açıklamaları ile gündem işgal edilmesin. Daha önceleri de 12 yaşındaki kız çocuklarının avrat olabileceğini dile getirenleri duyduk. Her şehirde bir kadını olması gereken iş adamlarına bol kadının uygun olduğunu işittik. Birçok utanç verici olduğunu düşündüğüm başka açıklamalara ek olarak Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nun katıldığı bir televizyon programında üniversiteler için “Fuhuş Evleri” benzetmesi yapması Türkiye’de adeta infial yarattı(!) Bu akıl sağlığı yerinde olmayan birinin yapabileceği açıklamaya ilk tepki Sakarya Üniversitesi Rektörü Fatih Savaşan’ın gerekli işlemlerin yapılacağını açıklaması ile geldi. Daha sonra iktidardan, hükümetten ve siyasilerden bu aşağı seviyedeki açıklamaya karşı olduklarını dile getirerek, kabul olmayacağının dikkat çektiler.

Prof.(!)Dr.(!) Ebubekir Sofuoğlu, katıldığı bir televizyon programında, sunucunun da sık sık, “Yapma, yapma” müdahalesine rağmen, görev yaptığı Sakarya Üniversitesi’ni de örnek göstererek, "Neredeyse fuhuş evleri" benzetmesi birçok alanda adeta şok(!) yaratırken, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan sosyal medya hesabından yaptığı açılamada, “Üniversitemiz öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu'nun ulusal bir kanalda yapmış olduğu açıklamaların kabul edilmesi ve hoş görülmesi hiçbir şekilde mümkün değildir. Söz konusu konuşma ile ilgili gerekli işlemler yapılacaktır” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz da Sofuoğlu’nun açıklamalarına sosyal medya hesabından şöyle tepki gösterdi:

"Sakarya Üniversitesi öğretim üyesi Ebubekir Sofuoğlu'nun hem Sakarya'yı hem de Sakarya Üniversitesi'ni zan altında bırakan 'Fuhuş Evleri' söylemini tasvip etmemiz mümkün değildir. Derhal Sakarya'mızdan, Sakarya Üniversitemizden ve tüm öğrenci kardeşlerimizden özür dilemelidir. Sn. Sofuoğlu'nun, Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ı da söylemine alet etmesi ayrı bir talihsizliktir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bahsedildiği şekliyle bir söylemi söz konusu değildir. Olmayan bir söylemi varmış gibi kendi söylemine dayanak yapmak çok büyük bir sorumsuzluktur.”

Muhalefet partileri ise daha sert ve tepkili sözlerle para kazandığı üniversiteye “Fuhuş Yuvası” diyebilecek kadar olgunluk(!) gösteren purofa, murofa ağız payı verdiler doyasıya. Yoklaya yoklaya her kesimde, her alanda ve her ortamda bu tür açıklamaları yapanlar yine “Özgür İfade” sözleriyle mi kalacaklar. Böylesine bir aşağı seviyedeki açılamanın yasal yaptırımı yok mu?

Her neyse adam dediğini dedi, yaptığını yaptı, yorumunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile paylaştı. O okumuşa, adının önünde purof, murof yazan zata bende bir değerlendirmede bulunayım. “Fuhuş Evi” ne demekse anlayan anladı. Milyonlarca genç ve velileri, anne ve babaları durumu nasıl karşıladıklarını düşünemiyorum bile. Ancak o zata diyorum ki, “Sen de okumak için o üniversitelerde okudun(!), o yollardan geçtin(!) hatta adam(!) oldun üniversitede öğretim üyeliği yapmaya başladın. Eee.. Şimdi bu soruya bir cevap gerek, eğer üniversiteler “Fuhuş Evi” ise sen oradan ekmek parası(!) kazanıyorsun. Fuhuş evlerinden para kazanana ne ad verilir? Allah bana oralardan para kazanmayı ve harcamayı nasip etmesin. Layık olanlar, oralardan(!) kazansın helal kazancını ve harcasın, doyasıya ve tıksırıncaya kadar yesin afiyetle(!)

DİP NOT: Az kalsın unutuyordum. O şahsiyet aynı zamanda doktor, moktormuşta…