Bugun...


HASANAKİ

facebook-paylas
CIK! CIK! CIK! TAM 200 LİRACIK!
Tarih: 29-03-2022 23:38:00 Güncelleme: 29-03-2022 23:38:00


Bir ülke düşünün. En değerli ve büyük parası ile işinin adamlarının yaptığı boğaz köprüsünden sadece bir defa karşıya geçebiliyor. Eğer tekrar yine geldiği yöne dönecek olursa yine ülkesinin en büyük ve en değerli parasından bir kez daha ödeme yapacak. Bu nasıl ülke ki, en değerli ve en büyük banknot parası ile bir defa köprüden geçebiliyor. Valla bu paraya gelin bile köprüden geçmez. Vah 200 Liracık vah. CIK! CIK! CIK!

Aslında o köprüden geçmek için işinin adamları ile anlaşılan bedel ve belirlenen fiyat 15 EURO+KDV. Yani yaklaşık 300 TL. Halka ve vatandaşa jest ve indirim adıma fiyat 200 Liracık belirlendi. Yani vatandaş her geçişte 100 Liracık kar ediyor üstelik. Köprüden geri dönüşte de aynı şartlarda 100 Liracık kar ediyor, aha sana toplam 200 Liracık kar. Yani bir anlamda gidiş gelişlerde 400 Liracık ödeme yaptım derken aslında 200 Liracık kar ediyorsun.

“Neden 100 Liracık, gidiş gelişlerde 200 Liracık indirim yapmışlar? Bunu babalarının hayrına mı yaptılar?” diye soracak olursanız, onu da Devlet ödeyecek, Devlet Baba yani. Nereden mi? Sana ne? Sen sana sunulan hizmetin kıymetini bil yeter. Devletten mükemmeli talep et, iste. Amma, bedelini ödemeye hazır ol.

Eser güzel, hizmet güzel, her ne kadar betonla yapılmış olsa da hizmet hizmettir. Hayatın boyunca kaç defa o hizmetten faydalanırsın bilinmez. Yap İşlet Devret modeli ile Devlet Garantili Ödemeli bu hizmetten kaç Elbistanlı kaç, Hakkârili, kaç emekli, kaç öğrenci, kaç asgari ücretle yaşamak zorunda kalan insan geçecek bilinmez ama ister geçilsin ister geçilmesin işinin adamlarına anlaşma gereği ödemeleri yapılacak. Yani “Ben oradan geçmem, geçemem, geçmeyeceğim” demekle olmuyor.

Devlet, işinin adamlarına hazinenin kasasından ödeme ve telafi hakkını (!) kullanacak. “Benden parası çıkmaz” diyenler, hazineden işinin adamlarına dünyaların parası ödenirken, sana da yapılacak zam az olur, fiyat artışı daha az olur, devletin sunacağı imkânlar kısıtlanabilir, işinin adamlarına ödeme yapmak için mazota, benzine, LPG’ye, elektriğe zam gelir. Bu durum senin kapını istemesen de çalar. Sen ister kapıyı aç, istersen açma. Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş olur.

Vay be! Bir ülke düşünün, o ülkenin en büyük, en itibarlı, ilk basıldığı dönemde, “Böyle büyük para basılamaz, piyasalara sunulamaz, dengeleri bozar” diye eleştirilerin yapıldığı günlerden, bir köprüden sadece karşıya geçiş ücreti oldu 200 Liracık!

İlginç bir ayrıntı ve hesabı da aktarayım. Köprüden araç geçme garantisi ise bir günde 45 bincik araç olarak belirlenmiş. Yani yapılan hesaplamada 1 günün, 24 saatin her 2 saniyesinde 1 araç geçmek zorunda. Geçer mi bilinmez bir muamma. Karlı bir iş olduğu belli ama görünene göre bu kar, işinin adamlarına öncelik tanımış gibi. Yapıp, işletip, yıllar sonra devlete devir edildiğinde ise ödenen para ile birkaç köprünün yapılabileceği de unutulmasın.

Hizmeti istememe adına değil, tespit adına belirttiğim bu ifadeler inşallah vatana, millete ve devlete tez elden hayırlı olur. Yoksa bir devletin en büyük, en itibarlı ve en değerli parası olan 200 Liracık ile köprüden sadece bir kez geçmek pek te hizmeti değerli kılmayabilir.

Not: Son açıklamalarda ise bir haftalık beleş geçiş sonrasında geçenlerin sayısı yok olmuş sanki. Bu duruma dair açıklama yapan yetkililer ise “Zamanla olacak” demiş. He valla. Ben bir lokanta açacağım işin olması içinde yıllar sonrasını bekleyeceğim. yıllar sonra kazanç elde etmek için peşin ve garantili ödeme neden yapılır ki? Diğer yandan köprüden önce var olan vapur taşımalı feribotlara yoğun ilgi artarak başlamış. İnşallah feribotların başına köprünün şu anki sahipleri el atmaz.



Bu yazı 3966 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI