Bugun...


HASANAKİ

facebook-paylas
DÜDÜKLER KİMLER İÇİN ÇALIYOR? Memleket Alarm Veriyor Duyuyor musunuz?
Tarih: 29-12-2020 22:39:00 Güncelleme: 29-12-2020 22:39:00


Memleketimde en büyük dert geçim derdidir. İnsanlarımız der ki “Azıcık aşım, kaygısız başım.” Ne yazık ki durum artık öyle değil. Kimileri ekonomik kriz yok dese de yoksulluk yok dese de işsizlik yok dese de hele hele derin yoksulluk tövbe yok dese de inanırsınız, yerseniz!

Bakkallarda, marketlerde en büyük ve temel ihtiyaçlardan olan un, pirinç, mercimek, fasulye, bulgur, ceviz, nohut gibi yerli ve milli ürünlerimizin Türkiye dışından, Anadolu dışından, Anavatan dışından geldiğini paketlerin arkasında yazan bilgilendirme bölümlerinde görebilirsiniz. Gerçi yazılar o kadar küçük ve okunamaz ki gözlük veya mercek kullanmak gerekir.

Ben beni bildim bileli büyüklerimiz, dedelerimiz, atalarımız derlerdi ki, “Bu topraklara taş eksen ürün verir.” Peki, özellikle son birkaç yıldır ne oldu da memleketimin toprakları “bize ihanet etti” de ürün veremez oldu? Tarım politikalarının dansözlüğü, toprağa yapılan ihanet, her türlü yerli ve milli üretime konan KOTA, Anadolu’nun bereketli topraklarını üretime düşman etti?

Sen tarıma sahte desteklerle katkı sağladığına inanıp sadece toprak sahiplerine destek verirsen, özde üretim sağlayan Anadolu çiftçisine sahip çıkamazsan, traktörünü, toprağını, arazisini ve inekleri haciz edersen, toprağa ihanet edersen vatan toprağı sana küser, çiftçi sana küser, bereket sana küser.

Orta Amerika’nın gâvur ülkelerinden gâvur eti, memlekette yokmuş gibi peynir, Afrika’dan at, eşek eti ithalinin ardından, tüm tarım ürünlerinde tüm dünyadan her şeyi ithal eder olduk. Dışa bağımlılık; büyüklük değil, acizlik, üretmeme ve tarımına ihanet etmenin ve küresel dünyaya teslimiyetin küçüklüğüdür.

Gelelim asli konuya, büyük marketlerde en büyük temel tüketim ürünleri ve malları arasında yer alan peynire o kadar ZAM geldi ki iş yeri sahipleri o peynirlere DÜDÜK takmış. O peynir ki DÜDÜK sesi ile “Gel beni al” demiyor. İhtiyacı olan, parası yetmeyen ve çalmak zorunda kalanlara karşı ALARM düdüğüdür o düdük. Yine eskiden ÖLLÜK diye bildiğiniz kırmızı toprağın elenmesiyle elde edilen ince toprağın bezle birlikte bebeklerin altına serilen şimdi ki çocuk bezi vardı. Çok çok çok modern dünyada artık modern çocuk bezi yani halk dili ile .ok bezi marketlerin raflarını süslüyor. Süslüyor ama ne yazık ki  .ok bezlerine de DÜDÜK yani alarm takılmış, anneler ve fakirler çalamasın diye üst düzey alarm verilmiş.

Tam buna alışmış iken şimdide ne yağı olduğu pekte belli olmayan veya olan sıvı yağlara son 3 ayda tam yüzde yüz zam geldi. Bu inanılmaz fiyat yükselişi ile sıvı yağlara da DÜDÜK takılmış. Ne günlere kaldık ya. Dünyanın lider ülkesiyiz falan derken, peynire çalınmasın diye DÜDÜK, .ok bezine çalınmasın diye DÜDÜK, fiyatı 3 ayda yüzde yüz artan sıvıyağa DÜDÜK. Ne DÜDÜK ve GÜDÜK hale geldi halkım ve insanım.

Memleket alarm veriyor. Açlar alarm veriyor, Yoksullar alarm veriyor. Üretici alarm veriyor. Emekli alarm veriyor. Köylü alarm veriyor. Anneler alarm veriyor. Açlar alarm veriyor. Asgari ücretli alarm veriyor. İşçi alarm veriyor. Ev kadını alarm veriyor. Yoksul alarm veriyor. Veriyor. Veriyor. Veriyor.

Peki, bu ALARM aslında kimin için çalıyor. Duyana, duymayana, duymak istemeyene duyurulur; ALARM SİZLER İÇİN ÇALIYOR! Lütfen uyan “DEVLET BABA.” Mümkünse ve acilen önce iyice titre sonra aslına ve kendine gel! Postacı bazen kapıyı iki kere çalmayabilir. Tıpkı ECEL gibi!



Bu yazı 4642 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI