Elbistan geçtiğimiz hafta öyle bir trajedi yaşadı ki insanın dili “Düşman Başına” bile diyemiyor. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bulunan KASKİ Elbistan’a öyle bir acı yaşattı ki gelecekte çocuklarımıza anlatsak her halde bizlere hem acır hem de gülerler. Düşünsenize; Elbistan’da aniden bir salgın hastalık başlıyor. Nedeni hiç bilinmiyor. İlk belirlemelere ve tespitlere göre şehir içi içme suyundan olduğu ortaya çıkıyor, millete ne yapılacağı değil de eczanelerin ve hastanelerin açık olduğu açıklanıyor. Vay Elbistan vay! Vay Elbistanlı vay!

                Kahramanmaraş Büyükşehir bünyesinde ve sorumluluğunda bulunan Kahramanmaraş Kanalizasyon ve Su İşleri Genel Müdürlüğü (KASKİ) “İç Elbistan iç. Suyunu kana kana iç” diye açıklama yapıyor. Millette içtikçe içiyor ama kafayı bulacağına adeta şifayı kapıyor. Tam 2 gün halkla adeta alay edilircesine “İç, iç, iç” tezahüratları ile 100 bin insana teşvikte bulunulurken, bir bakıyorsunuz ki içende içmeyende hastanelik olmuş.

                Önceleri yaşları 2 ile 15 yaş arasındaki çocuklar ölümcül hallerle anne ve babaları tarafından hastanelere, sağlık ocaklarına götürülüyor. Saatler ilerledikçe hasta sayısı da ilerliyor. Cumartesi günü gece yarası ise tüm sağlık ocaklarında alarm veriliyor ve sayıları on binleri bulan hastalar medet için muayene kuyruklarına giriyor. Kuyruk dedikse demokrasi kuyruğu değil sağlık, yaşan ve hayat kuyruğu!

                Bir gün sonra ise salgın büyükleri de esir almaya başlıyor. Salgın hastalık, işçe suyu tehlikesi ve durumun önemi konusunda tam, net ve anlaşılır bir açıklama gelmiyor. Bir müddet sonra ise yani millet hastalıkla kanka ve heder olmuşken “Aman su içmeyin” deniliyor. Elbistan’da Kaymakam Tuncay Akkoyun başkanlığında kriz masası oluşturularak, bir şehrin tamamının aniden hasta olduğu salgın büyük çabalarla kontrol altına alınmaya çalışılıyor.

                Ardından Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç Elbistan’a gelerek incelemelerde bulundular. CHP MP Üyesi Ali Öztunç’un yaptığı açıklamada dediği gibi, Elbistan 80 bine yaklaşan acil hasta ile rekorlar kitabını kendi branşında alt üst ederken, Elbistanlı bir yandan, dağıtılan sulara çaresizlikten ve ihtiyaçtan dalıyor. Yetmiyor bir daha dağıtılıyor, bir daha bir daha. Yani koyma suyla değirmenin bir çarkı döndürülmeye çalışılıyor.

                100 bin nüfuslu Elbistan ilçe merkezinde millet canıyla uğraşırken, çaresizlik, bilgisizlik ve halsizlikle boğuşurken hoooop haber geliyor: “KASKİ Müdürü Görevden Alındı.” Bu karar aslıda çok geç kalmış bir karar. Millet buna kısmen sevindi. Sevinci kutlamak için bir tas su içecek ama “Su Şehri Elbistan’da Su Nerdeeeeeee?”

                Şaka gibi desek değil. Kâbus desek yetersiz. Afet desek Allah’tan gelir kullarından değil. Hastanelere gitmeyen, “Ben iyiyim ya” diyenler ve başka şehirlere tedavi için gidenlerle birlikte 100 bin nüfuslu bir ilçe günlerdir ölümle dans etti. Büyük geçmiş olsun Elbistan ve Elbistan halkı. Böyle bir olay Afrika’da bile yaşansa kabile reisi harakiri yapardı her halde. Bizde ise üstüne alınmazlık mazbatasını elinde bulunduranlar 100 bin kişiye hayati tehlike yaratan skandal karşısında pişkin mişkin duruyorlar.

                Kutsal su şehri Elbistan bir anda susuz ve cansız kaldı. Hastaneler doldu taştı. Elbistan dışından sağlıkçı ithal ettik. (Hepsinin emeklerine sağlık) Hatta SUZADE bir sağlıkçı kendi kolundaki serumla hasta baktı. Afşin Belediyesi kardeş ve komşu ilçe halkına çaylı simitli kucak açtı. On binlerce insanın feriştahı şaştı. Derkeeeeen.. Elbistanlı gereken dersi ve ibreti aldı mı? Yürüyüş yapacağız, eylem gerçekleştireceğiz haydi sokaklara diyenler başta olmak üzere kaç kişi yasal hakkını aramak için Elbistan Cumhuriyet Başsavcılığına maddi ve manevi Hak ve şikayet dilekçesi verir? İnsanların hem içmeye hem de kıçını yıkamaya bile yıkamaya korktuğu salgında virüz kol gezerken tüm dünya Elbistan’a hem şaşırdı hem de üzüldü.

                Uzun sözün kısası Elbistan bir facianın, Dünya tarihi rezilliğin ve perişanlığın eşiğinden kıl payı döndü. Geriye ne mi kaldı. Bünyesinde KASKİ’yi bulunduran ve sanki kendisine ait değil, komşu şehrin kurumuymuş gibi davranan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi kaldı. Ve sizleri bu yorum haber sonunda “BÜYÜKŞEHİRDEN ELBİSTAN HATIRASI” manşetini atmak zorunda kaldığımız fotoğraf ve fotoğrafta ki insanların perişanlığı, çaresizliği, bedduası ve bakışları ile bir kez daha baş başa bırakıyoruz. Su gibi AZİZ oldun mu Elbistan?