|
Tweet |
Türkevi Topluluğu tarafından organize edilen 34'üncü Amsterdam Tartışmaları'na Lahey Büyükelçimiz, Rotterdam Başkonsolosumuz ve seçkin bir kitle katıldı. Türkevi Topluluğu tarafından organize edilen aylık Amsterdam Tartışmaları'nın 34’üncüsü AK Parti Meclis Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal’ın, “2023’e doğru Yeni Türkiye Vizyonu ve Hedefleri” konulu konuşması esas alınarak gerçekleştirildi.
Aralarında T.C. Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan ve T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral’ın da bulunduğu seçkin bir kalabalığa hitabeden Mahir Ünal, dinleyenleri konuya vakfı ve nefis üslubuyla adeta büyüledi. Mahir Ünal, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Yeni Türkiye’yi konuşurken aslında Türkiye’yi iki kısımda ele almıyoruz, onunla bir şeyi nakşetmek veya başkalaştırarak konuşmuyoruz. Yeni Türkiye ile aslında 1920’de İlk Meclis'in kurulmasıyla birlikte, Anadolu’da yaşayan çok farklı inanç gruplarının bir araya gelerek ortaya koydukları bir idealin, bir birlikte olma gayretinin 1924’te ve daha sonraki süreçte değişik şekillere çevrilerek devamından bahsediyoruz. Bizim 1920’den bugüne kadar merkeze aldığımız tek bir şey var o da milli egemenliktir. Yani “Milli egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir” dediğimiz gün neredeysek, bugün de oradayız. Arada geçen zamansa milli egemenliğin gerçek anlamda inşası için verilmiş mücadeledir.”
1961’de darbecilerin milli egemenliği milletten alıp anayasal organlara devrettiğini ve milletin kendisi hakkında karar alma hakkını gasp ettiklerini söyleyen Mahir Ünal, kendilerine, 'Biz nasıl bir sistem kuralım ki, milletin egemenliğine vesayet konmasın' dediklerini ve bu uğurda çaba sarf ettiklerini belirtti.
Türkiye’nin 1960’tan 2002’ye kadar 42 yıl bir demokrasi mücadelesi verdiğine vurgu yapan Ünal, 2002’de halka rağmen devam ettirilmek istenen vesayet düzeninin millet tarafından tasfiye edildiğini ifade etti. “Biz bürokratik devleti değil, demokratik devleti savunduk” diyen Ünal, aslında Türk toplumunun da son derece demokratik bir toplum olduğunu ve tepkisini her zaman sandıkta verdiğini söyledi.
Mahir Ünal, “Demokrasiye inandı ve sandık önüne geldiği zaman hesabını gördü. Bugün AK Parti geleneği de ne kadar sistem dışına itilmek istendiyse, inadına sistemin içinde kalarak marjinalleşmeden, demokratik siyasetin araçlarıyla siyasete inanarak demokratik bir sistem inşa etmenin mücadelesini verdi ve 2002’de iktidara geldi. 2002’de çok temel bir söylem kullandık. Dedik ki, ‘Artık devletin milleti değil, milletin devleti vardır.’Milletin iradesi üzerinde bütün vesayet kurumları tasfiye edilecek dedik.” dedi.
