![]() |
Tweet |
Saadet Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Vahap Karpınar ile yapılan özel röportaj ve söyleşide ülke ve seçim gündemine dair ilginç ve çarpıcı değerlendirmeler ön plana çıktı. Karpınar söyleşisinde, merak edilen soruları yanıtladı.
Saadet Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Vahap Karpınar ile yapılan söyleşide şu soru ve cevaplar yer aldı:
Soru 1: Millet İttifakının, siyasi sonuçlarının haricinde toplumda nasıl bir karşılığı olacak?
Cevap : Seçim barajı 1980 darbesinin bir ürünü olmasına rağmen, 16 senedir girdiğimiz seçimlerde, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bir dönem sözcüsü olan sayın Burhan Kuzu'nun ifadesiyle 'Seçim barajını esnetelim ya da kaldıralım da Saadet Partisi veya BBP meclise mi girsin?' diyerek AKP'nin Saadet Partisi'ni mecliste istememesi dahası adeta, 'Saadet Partisi meclisin dışında güzel' demesinden dolayı, bizi bu seçimlerde, CHP, İYİ Parti ve Demokrat Parti ile seçim işbirliği yapmaya zorladı. Bundan önceki seçimlerde Saadet Partisi barajı aşamaz, diye Saadet'e oy vermeyen seçmenimiz, bu seçimlerde oyunu tereddüt etmeden Milli Görüşün tek temsilcisi olan Saadet Partisi'ne verecektir inşaallah.
Onaltı senedir Akp'nin sandıktan ve seçimlerden birinci parti çıkma ülküsüne heba ettiği milletin barış ve huzuru iklimini, yapılan bu seçim işbirliği ile kısa sürede temin eden Millet İttifakı'nın kıymetli Genel başkanlarının bu çabaşı her türlü takdire şayandır. İnanıyoruz ki, bu iklim, dört mevsim devam eder, uzun seneler sürer.
Soru 2: Millet İttifakı, İYİ Parti, Demokrat Parti, Saadet Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi'nden oluşuyor. Burada saadet partisinin olması ve CHP ile ittifak yapıyor olması sanki Saadet Partisi dini değerlerden taviz veriyormuş gibi propaganda ediliyor. Buna ne diyorsunuz?
Cevap 2: Şimdi evvela şunu söylemeliyim. İslam dininde ruhbanlık olmadığı gibi din, hiçbir zümre ya da partinin de tekelinde değildir. Din, herkesin ortak değeridir. Ancak, Rahmetli Erbakan Hocamızın ifadesiyle; 'Müslüman olarak eğer siz, siyaseti önemsemezseniz, müslümanları önemsemeyemler sizi yönetir.' diyerek hayatın her alanına şamil bir din olan İslam'ın devlet yönetimine de yön vermesini istemiştir. RP'nin hassasiyetini de o dönemki meclis kürsüsünden şöyle dile getirmiştir; 'Siz dine bizden daha fazla hizmet edin de biz sizi alkışlayalım.' demiştir. Eylem ve söylemleriyle dini hassasiyetini ortaya koyan Saadet Partisi'nin CHP ile yaptığı işbirliği üzerinden bazı AKP'li vatandaşların Saadet Partisi'ni yıpratmaya çalışmaları, onaltı senedir ülkenin içine düştüğü yangından haberi olmamasından kaynaklanmaktadır. Bir aslanı, ceylanı, kurdu ve kuzuyu bir araya getirip serinliğe, esenliğe dahası hayata doğru koşturan saik, ormanda çıkan yangındır. Evet bugün ülkemizin içinde bulunduğu yangın bizi bir araya getirdi. Biz CHP'nin de içinde bulunduğu bir blokta yer alarak aslında bu üç parti ile devlet-millet paydasında buluşmuştur.
Akp'nin 16 yıldır kamuya işe alımlarda yandaşı seçmesi, bizi liyakat(emaneti ehline verme) paydasında buluşturdu. Ekonomide hep satmayı seçmesi, bizi milletin malı olan fabrikalara sahip çıkma paydasında buluşturdu. Akp'nin hiç bitmeyen sandıktan birinci parti çıkma tutkusu, bizi ülke bütünlüğü ve millet barışı paydasında buluşturdu. Akp'nin 16 yıldır rakiplerinden öç alma sevdası, bizi hukukun üstünlüğü paydasında buluşturdu. Adaleti, yasamayı ve yürütmeyi tek adam eliyle icra etme inadı, bizi tek adamlığa son verme paydasında bir araya getirdi. 16 yıllık çöken ekonomi, yozlaşan ahlak ve maneviyat, huzur ve barışın yok olduğu bir iklimde çıkan yangın, dört ayrı parti olan bizlere sahip olduğumuz farklılıklarımızı bize ikinci plana attırdı ve bizi bir araya getirdi.
Soru 3: Türkiye’nin komşularıyla olan sıkıntılarını gidermek için nasıl bir yol izleyeceksiniz?
Cevap 3: Ekonomi tarım, eğitim ve sanayide doğru ve basiretli bir siyaset uygulamadan, dünyada ve bölgemizde söz sahibi olmadan, sözümüz dosta ümit vermez ve düşmana da korku salmaz. Maalesef, Akp yöneticileri onaltı senedir tüm sahalarda uyguladığı politikalarla ülkemizi beka sorunu ile karşı karşıya getirmiştir. Bize göre aslıl beka sorunu, daha fazla bu iktidarın ülke yönetiminde kalması neticesinde doğacaktır. Zira, Onaltı senedir ferasetten uzak olarak yürütülen dış politika yanlışları sinekleri üzerimize çekmekte, pompalanan suni kahramanlıklar ise ülkemizi dış güçlerin tasallutundan uzak tutamamaktadır.
Saadet iktidarında; Dış politikada savaş değil, barış, çatışma değil diyalog esas alınacak. İvedi olarak komşularımızla hakka, hukuka ve adalete dayalı diplomasi dili geliştirilecektir. D-8 hızla canlandırılacak. İslam birliği teşkilatına hayatiyet kazandırılacaktır. Komşu ve bağımsız ülkelerle (Brezilya, Rusya, Çin ve Japonya gibi) irtibatlar güçlendirilecektir. Kriz bölgelerinde ( Suriye, Mısır, Libya, Yemen gibi) huzur ve barışın tesisi için özel çalışmalar başlatılacaktır.
Soru 4: Toplumda kamplaşmanın olmaması için sizce siyasetçiler ne yapmalıdır?
Cevap 4: Tam da Temel KARAMOLLAOĞLU' nun yaptığı gibi 'Yeniden Büyük Türkiye' hedefine ulaşmak için uzaydan getirilen insanlarla değil, ülkemizin siyasi farklılıklara sahip tüm toplum kesimlerini kucaklayarak, bu farklılıklarımızı zenginlik kabul ederek 16 yıldır özlediğimiz kardeşlik iklimini yakalayabiliriz. Bu zenginliklerimizden de asla vazgeçmeyeceğiz. Aynen değerli bir halı dokumak isteyen bir tezgâhtarın maviden, yeşilden, sarıdan, kırmızıdan, beyaz ve siyahtan vazgeçememesi gibi.
Soru 5: Ekonomi de nasıl bir proje ile en fakirlere ve toplumun en zayıf kesimine göre bir çözüm bulacaksınız?
Cevap 5: Toplumun her kesimi hızla fakirleşmektedir. 16 senedir 'çılgın' projeler insanımızın işsizlik sorununa çözüm olamamış, üretime dayalı olmayan bu projeler insanımızın cebini boşaltmaktadır. Yapılan köprü, günlük 40 bin araba geçiş garantilidir. Pahalı olmasından dolayı araçlar geçmeyince de geçmeyen araçların ücreti insanımızdan alınmaktadır. Yapılan şehir hastaneleri de %70 doluluk garantisi ile yapılmıştır. Hastaneler, tabii şekerin yerine yaygınlaştırılan NBŞ'li şeker yiyerek kanser olan vatandaşlarımızla doldurulmaktadır. Şeker fabrikaları da aynı maksada matuf olarak satılmıştır. Zira evvela tarımda disiplin(!) adına şeker pancarına kota uygulanıp çiftçimize şeker pancarı ektirilmiyor, sonra "şeker fabrikalarının semtine şekerpancarı uğramıyor" denilmektedir. Ardından da şekerpancarının semtine uğramadığı şeker fabrikalarındaki işçiller, kış ve ilkbahar aylarında boş durup çalışmıyor ve fabrikalar da zarar ediyor denerek milletin malı olan fabrikalar teferruat görülerek temel mesele kabul edilen 'hazır para''ya kurban edilmiştir. Böylece fakirleşen insanımız doğduğu yerde doymadığı için doyacağı şehirler aramaktadır. Biz ülkemizde bölgelerin sahip olduğu yeraltı ve yerüstü zenginliğini işleyecek fabrikalarla ülkemizi donatıp işsizliği ve fakirliği sona erdireceğiz inşaallah.
Soru 6: Dünyada savaşları bitirmek için uluslararası dayanışmalar olursa taraftar olur musunuz?
Cevap 6: Saadet iktidarında; Komşularımızla ilişkilerimizde barış esas alınacak. Bölgesel birlikteliklere yöneleceğiz. Ülkemiz Büyük Orta Doğu Projesi (BOP)nin parçası olmaktan kurtarılacaktır. Karadeniz havzasındaki ülkelerin ekonomik iş birliğin geliştirilmesi ve teşkilat içinde Türkiye’nin etkinliğinin arttırılması sağlanacaktır. D-8'ler etkin hale getirilecek ve İslam Birliğini kuracağız inşallah. Şimdiden seçimlerin ülkemize ve tüm İslam âlemine huzur, barış ve mutluluk getirmesini yüce Mevla'dan niyaz ederim.