Tweet |
“ÖĞRETMENİME DOKUNMA!”
Elbistan’da 4 eğitim sendikasına üye öğretmenler, eğitimde şiddete karşı yaptıkları protesto eylemi ile tek yürek oldu. Öğretmenlere yönelik şiddeti kınayan öğretmenler “Öğretmenime Dokunma” pankartları ile caddelerde yürüdü.
‘Öğretmenime dokunma’, ‘Öğretmenim hedefse geleceğimiz karanlıktır’, ‘Öğretmene yönelik şiddete dur de’ ve ‘Öğretmene şiddete sessiz kalma’ yazılı pankartları taşıyan öğretmenler, ‘Öğretmene uzanan eller kırılsın’ sloganıyla da şiddet olaylarını protesto etti.
İstanbul’da okul müdürü İbrahim Oktugan’ın, okuldan uzaklaştırılan yabancı uyruklu öğrenci tarafından silahla vurularak öldürülmesi, ülke genelinde büyük tepki topladı. Başta eğitim camiası olmak üzere toplumun büyük bölümü, eğitimcilere yönelik artan şiddet olaylarına dikkat çekti. Ülke genelinde eğitim sendikalarının aldığı kararla birlikte öğretmenler işbaşı yapmadı.
Elbistan’da da Eğitim Bir-Sen, Hürriyetçi Eğitim-Sen, Eğitim-Sen ve Eğitim-İş Sendikalarına üye öğretmenler, eğitimciye şiddete karşı ortak açıklama yaptı.
Cumhuriyet Meydanında bir araya gelerek tek yürek olan öğretmenler ve sendikalar adına ortak açıklamayı Eğitim Bir-Sen Elbistan Temsilcisi Ömer Yılmaz yaptı.
Yılmaz, eğitim çalışanları olarak, her yeni günde yeni bir saldırı haberi almaktan korkar hale geldiklerini söyledi.
‘Söz konusu eğitimcinin canı ise, eğitimcilerin canı ise, kamu görevlilerinin canı ise burada hiçbir ayrılık konusu gözetmez ve bu konuda ortak hareket etmeyi son derece önemli buluruz’ diyerek farklı sendikaların ortak hareket ettiğini vurgulayan Yılmaz, “Eğitim camiası olarak hazin bir cinayet haberiyle sarsıldık. İstanbul/Eyüpsultan’da bir öğrenci okul müdürü İbrahim Oktugan’a silahla saldırıda bulunmuş, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürümüz kurtarılamayarak, maalesef vefat etmiştir. Meslektaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün eğitim camiamıza başsağlığı diliyoruz” ifadelerini kullandı.
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin, münferit eylemler olmaktan çıkıp yaygın bir toplumsal sorun haline geldiğini örneklerle anlatan Yılmaz, şöyle devam etti:
“Öğretmenler bugün maalesef kendilerine yönelik şiddet olayları ile anılır hâle gelmiştir. İzmir/Ödemiş’te öğrencinin pompalı tüfekle öldürdüğü Ayhan Kökmen’i, Iğdır’da Yücel Düzci öğretmenimizin saldırıya uğrayan öğrencilerini korurken, gözü dönmüş kişilerin şiddetine maruz kalmasını, Patnos’un Aktepe köyündeki Yatılı Bölge Okulu Müdürü Yusuf Vural’ın ve Kayseri/Melikgazi Kadı Burhanettin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Gülhan Şaşmaz’ın bıçaklanmalarını unutmadık. Acıları yüreklerimizi yakmaya devam ediyor. Yüreklerimiz, arkadaşlarımızın acıları ile kavrulurken, son birkaç ay içerisinde şu saldırılarla karşılaştık: Diyarbakır’da öğrencinin liseden atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürümüz Hüseyin Oruç bıçaklanıp yaralandı, İstanbul/Sarıyer’de Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda bir öğretmenimiz öğrenci velisinin yumruklu saldırısına uğradı, İstanbul/Başakşehir’de Hacı Ali Osman Gül İlkokulu’na zorla girmeye kalkışan bir veli hamile bir öğretmenimizi darp etti. Görülüyor ki, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, maalesef yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiştir.”
Şiddetin, eğitim-öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaştığını anlatan Eğitim Bir-Sen Elbistan Temsilcisi Ömer Yılmaz, “Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının sonucudur. Şiddet, eğitim-öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaştı. Bu şiddet eylemlerindeki artışta, şiddete başvuran kişilerin ‘yaptığım yanıma kâr kalıyor’ inancının büyük rolü vardır. Eğitimciler olarak, daha iyi bir eğitim için daha iyi bir müfredat, pedagojik yöntemler, daha ileri amaçlar üzerine kafa yormamız gerekirken, bugün bu yaramızı konu etmek mecburiyetinde kalışımızın ana sebebi, şiddetin ağırlaşan toplumsal maliyeti karşısında, bugüne kadar çözüm üretmede yetersiz kalınmasıdır. Göz göre göre gelen sorunu, gözümüzün önünde duran soruna, gözümüzü kapayarak çözüm bulamayız. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının sonucudur. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır. Eğitimcilere yönelen şiddete ısrarla dikkat çekip çözüm önerilerimizi sunduğumuz her durumda karşılaştığımız yetersiz tutum, şiddetin ateşine benzin dökmekten başka bir anlama gelmemektedir” değerlendirmesinde bulundu.
Şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınmasının gerekliliğine işaret eden Yılmaz, “Eğitim çalışanlarına karşı eğitim-öğretim kamu hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları, kendilerine yönelik şiddet olaylarına karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesini acilen talep etmekte ve beklemektedir.
Eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve mağdur eğitim çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılmasını sağlamak üzere, iş bırakma eylemiyle eş zamanlı olarak, 1 hafta sürecek dilekçe kampanyası başlatacağız.
Yasal düzenlemenin ivedilikle yapılması için TBMM’yi harekete geçmeye davet ediyoruz. TBMM’de görev yapan milletvekillerimizin, uğradığımız saldırılardan duyduğumuz üzüntüyü görmesini, anlamasını ve sorunu çözmek üzere hareket geçmesini bekliyoruz. Eğitim hizmet kolunun yetkili sendikası olarak, eğitimcilerin çağrılarına artık sessiz kalınmamasını istiyoruz. Bir kez daha meslektaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün eğitim camiamıza başsağlığı diliyor, okullarda yaşanan şiddetin sona ermesini temenni ediyoruz” cümlelerini kullandı.
Öğretmenler, basın açıklaması akabinde Elbistan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önüne kadar yürüdü.