Bugun...


Cahit GÜNAY

facebook-paylas
Gönül Köprü’müzün Konuğu Öğretmen- Şair Yıldırım KATRANCI
Tarih: 06-06-2023 19:58:00 Güncelleme: 06-06-2023 19:58:00


1957 Gaziantep ilinin, Şahinbey ilçesi, Şahinbey (Mülk) köyünde dünyaya gelen evli ve dört çocuk babası şair ve yazarlarımızdan Yıldırım Katrancı, 30 yıl aktif Öğretmenlik yapıp emekli olsa da, yazdığı şiir, roman ve tiyatro eserleri ile vicdanı hür, irfanı hür bireyler yetiştirmeye devam ediyor.

Hocamızın; Şiir dalında, Yaz yağmurları, Çoban Yıldızı, Bergüzar. Roman dalında; Gökçe Kumru, Yılanlar ne zaman ağlar ve tiyatro dalında Sahnelenen Cezmi ile Hazmı, Delege davut eserlerinin bazılarıdır. Yazdıkları ile birçok ödül kazanmış olan hocamızın, şiirlerinin bir kısmı da bestelenmiştir. İyi ki varsın can ağabeyim.

 Gönül Köprümüze hoş geldiniz.

 

DOSTUM

Her şeyin bir başı, bir sonu vardır,

Bizimde sonumuz göründü dostum.

Sonunda şakağa, yağacak kardır,

Kar yağmadan! Kızak sürüldü dostum.

 

Kul kader yazamaz, elinde değil,

Çiçeğin, çimenin, falında değil

Zarafet güzelin, alın da değil

Alımız bohçaya, derildi dostum.

 

Gül sadakat bekler, dikenden, hardan

Har diken avuçlar, habersiz yardan

Sitemler savurma, oradan buradan

Sırlar meydan meydan serildi dostum.

 

Kulağı ses değil, sözler bulursa

Şerefsiz, şereften nasip alırsa

Demir tav olmadan, örse konursa

Merdane, merdane gerildik dostum

 

Mülklü Yıldırım'ım, der! ahtın, ahım.

Köyüme uğrarsa, yol güzergâhın

Gerek yok yoruma, arama kâhin

Ateşten, ateşe sürüldük dostum...

 

MEHMEDÎM

Parola kumandan, cevap Atatürk

Elazığlım Gakgoş,, Muğlalım Yörük...

Yol tutuk, yurt kurduk... olduk kadim Türk

Bu yurt, bu toprağın, Özü Mehmed’im

 

Kader ister kapan olsun ister ağ olsun

Düşmanın geçidi, derbent dağ olsun

Her şartta haykırır vatan sağ olsun

Bu yurt, bu toprağın sözü Mehmed’im

 

Yıkılır siperler, yıkılmaz azim

Şehidi sırtlamış yaralı gazim

Sorarsın Mehmed’e, der alın yazım

Yanan ocağımın közü Mehmed’im

 

Tevhit bayrağım sın, çağla yarışta

Cephede cihatta, sulhta barışta...

Mustafa Kemalle aynı görüşte

Aydınlık yolların izi Mehmed’im

 

Ne saltanat, nede saray peşinde

Sarı kamışların boran, kışında...

Meçhul asker yazar, mezar taşında

Yemen çöllerinin tozu Mehmed’im

 

Dağlarda komando, denizde levent

Kayadan, kayaya atılır kement

Tepelerden kükrer, komutanım emret

Karanlığı deler sözü Mehmed’im

 

A.B.D. tilki, RUSYA ondan tilki, AVRUPA Tilki oğlu tilki. Şimdi soruyorum? bunlardan bize ne miras düşer.  Tilkiden tavuğa düşecek miras düşer. Pekiyi Ukrayna savaşından bize ne düşer? Cevabını bulsun milletim.

 

 BİLSİN MİLLETİM

Birleşti belanın, yedi türlüsü

Yediden yetmişe, bilsin milletim

Çömelmeden Ürür, itin irisi

Yediden yetmişe bilsin milletim

 

Borazancı başı olmuş Rusya.

Hain haramisi yatmış pusuya.

Hain ile oturursan masaya

Bayraktan al rengi silsin milletim

 

Çöplüğünde horozlanır Avrupa

Cifte atma marifet der, boz sıpa 

 Tazıya vermezler, koşuda kupa

Yediden yetmişe gülsün milletim

 

 Hamala sormazlar palan rengini

Yük için bulurlar, kafa dengini

Kahpe dostun yanar döner rengini

Görmeye gözünü silsin milletim

 

Dostluklarda olmaz!! dirsekle temas

Ya kol kola giren ya tutarsın yas

Tilkiden, tavuğa ne düşer miras?

 Bu soruya cevap bulsun milletim

 

NEHİR GİBİ

Dilimiz Türkçedir bizim

Söz söyleriz, şiir gibi

Membaında mayalanmış

Sırrıderya, nehir gibi

 

Orhun da yazdık taşlara,

Gözyaşı, döktük düşlere

Hasret kalınca eşlere

Bozlağımız kahır gibi

 

Halay başında, düğünde...

Ezel, ebet ve dünümde

Yaslı, yaralı... Günümde

Hoyratımız, mahir gibi

 

Çiçek verdik, demet demet

Sadakattir, Kadir kıymet

Çağırır durmadan gurbet

Zöhre ile Tahir gibi...

 

Mülklü Yıldırımın tezi

Yusuf Has Hacib'in sözü

Dildir birleştiren bizi

Asır, asır... ahir gibi.

 

CUMHURİYET

Cumhuriyetim vurdu, çağdaşlık mührünü

Yurdumun erişilmez, dağına, ovasına…

Mimar oldu, may oldu, ümmeti millet yapan

O ulvi duyguların, kopmayan sıvasına

 

Eğilmedi, eğilmez; ulusumun dik başı

Gözlerde hüzün dolu, omzunda şehit naaşı

Belki gazi bir anne, belki de şehit eşi

Dilinde tek ses vardı, yaşasın cumhuriyet

 

Millet oldu bir ulus, cumhuriyet yolunda

Coşku dolu hürriyet ırmağının selinde

Yaşıyordu yurdundan, çok uzakta Kölnde…

Dilinde tek söz vardır, yaşasın cumhuriyet

 

Asgari ücretti, maaşı, nafakası…

Biliyordu cumhuriyet, özgürlüğün kavgası

Soluduğu sefaletin, yokluk dolu havası

Dilinde tek söz vardı, yaşasın cumhuriyet

 

Cumhuriyet gömleği, sırtımdaki tek hırka

Bürünme ay yıldızın dışında başka kürke

Ulu bir çınar olduk, gerek yok mezhep, ırka

Dilimdeki tek türkü, yaşasın cumhuriyet

 

AKDENİZDIR İLERİ

 Haykırdı bir millet, haykırdı gökler!

Dedi hedef Ak denizdir ileri

Yürüdü alaylar, tabur, bölükler...

Dedi hedef Ak denizdir ileri

 

Düşman dayanınca Bolvadin, Çay'a...

Karahisar döndü, gerilmiş yaya

Girdaplaştı hırçın akan Sakarya

Dedi hedef Ak denizdir ileri

 

Yalın ayak koştuk Şuhut, Dinar'a...

Yıkılmış camiyi, sorduk pınara

Ezan vakti, ağlıyordu minare

Dedi hedef Ak denizdir ileri

 

Süngüyle hücuma kalkınca Mehmet!

Kocatepe, sende koptu Kızıl kıyamet

Kurt kayada yankılandı nihayet

Dedi hedef, Ak denizdir ileri

 

Serdarım, şehidim, Agâh yüzbaşı

Patlamış dudağı, açılmış kaşı

Tek mirası! Yetim; şu mezar taşı

Dedi hedef Ak denizdir ileri

 

Ya istiklal! ya ölümdü parola

Kemal Paşa, baş koymuştu bu yola

Tınaz tepe, Kabul etmedi mola

Dedi hedef, Ak denizdir ileri

 

Reşat paşa, ant içmişti zafere

 Çiğil tepedeki subaya, ere...

Sandıklılı Osman, Çolak Cafer’e...

Dedi hedef, Ak denizdir ileri.

 

Dumlu pınar, dumanlandı afakın

Zaferleri müjdeledi şafağın

Sinem’i yar gibi, saran tüfeğim

Dedi hedef, Ak denizdir ileri

 

Diz çökmedi ne Kütahya ne Uşak...

Yamaçlar yol oldu, yollar kavşak

Sarıldım tertibe, gel helalleşek

Dedi hedef, Ak denizdir ileri

 

Efeyim, muhacirim aslım Yörük’tür

Altaylardan geldik, ceddimiz Türk’tür   

 On altıncı bayrak, can Atatürk'tür

Dedi hedef Ak denizdir ileri

 

Yıldırım KANTARCI (Eğitmen-Şair



Bu yazı 13507 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YUKARI