1957 Gaziantep ilinin, Şahinbey ilçesi, Şahinbey (Mülk) köyünde dünyaya gelen evli ve dört çocuk babası şair ve yazarlarımızdan Yıldırım Katrancı, 30 yıl aktif Öğretmenlik yapıp emekli olsa da, yazdığı şiir, roman ve tiyatro eserleri ile vicdanı hür, irfanı hür bireyler yetiştirmeye devam ediyor.
Hocamızın; Şiir dalında, Yaz yağmurları, Çoban Yıldızı, Bergüzar. Roman dalında; Gökçe Kumru, Yılanlar ne zaman ağlar ve tiyatro dalında Sahnelenen Cezmi ile Hazmı, Delege davut eserlerinin bazılarıdır. Yazdıkları ile birçok ödül kazanmış olan hocamızın, şiirlerinin bir kısmı da bestelenmiştir. İyi ki varsın can ağabeyim.
Gönül Köprümüze hoş geldiniz.
DOSTUM
Her şeyin bir başı, bir sonu vardır,
Bizimde sonumuz göründü dostum.
Sonunda şakağa, yağacak kardır,
Kar yağmadan! Kızak sürüldü dostum.
Kul kader yazamaz, elinde değil,
Çiçeğin, çimenin, falında değil
Zarafet güzelin, alın da değil
Alımız bohçaya, derildi dostum.
Gül sadakat bekler, dikenden, hardan
Har diken avuçlar, habersiz yardan
Sitemler savurma, oradan buradan
Sırlar meydan meydan serildi dostum.
Kulağı ses değil, sözler bulursa
Şerefsiz, şereften nasip alırsa
Demir tav olmadan, örse konursa
Merdane, merdane gerildik dostum
Mülklü Yıldırım'ım, der! ahtın, ahım.
Köyüme uğrarsa, yol güzergâhın
Gerek yok yoruma, arama kâhin
Ateşten, ateşe sürüldük dostum...
MEHMEDÎM
Parola kumandan, cevap Atatürk
Elazığlım Gakgoş,, Muğlalım Yörük...
Yol tutuk, yurt kurduk... olduk kadim Türk
Bu yurt, bu toprağın, Özü Mehmed’im
Kader ister kapan olsun ister ağ olsun
Düşmanın geçidi, derbent dağ olsun
Her şartta haykırır vatan sağ olsun
Bu yurt, bu toprağın sözü Mehmed’im
Yıkılır siperler, yıkılmaz azim
Şehidi sırtlamış yaralı gazim
Sorarsın Mehmed’e, der alın yazım
Yanan ocağımın közü Mehmed’im
Tevhit bayrağım sın, çağla yarışta
Cephede cihatta, sulhta barışta...
Mustafa Kemalle aynı görüşte
Aydınlık yolların izi Mehmed’im
Ne saltanat, nede saray peşinde
Sarı kamışların boran, kışında...
Meçhul asker yazar, mezar taşında
Yemen çöllerinin tozu Mehmed’im
Dağlarda komando, denizde levent
Kayadan, kayaya atılır kement
Tepelerden kükrer, komutanım emret
Karanlığı deler sözü Mehmed’im
A.B.D. tilki, RUSYA ondan tilki, AVRUPA Tilki oğlu tilki. Şimdi soruyorum? bunlardan bize ne miras düşer. Tilkiden tavuğa düşecek miras düşer. Pekiyi Ukrayna savaşından bize ne düşer? Cevabını bulsun milletim.
BİLSİN MİLLETİM
Birleşti belanın, yedi türlüsü
Yediden yetmişe, bilsin milletim
Çömelmeden Ürür, itin irisi
Yediden yetmişe bilsin milletim
Borazancı başı olmuş Rusya.
Hain haramisi yatmış pusuya.
Hain ile oturursan masaya
Bayraktan al rengi silsin milletim
Çöplüğünde horozlanır Avrupa
Cifte atma marifet der, boz sıpa
Tazıya vermezler, koşuda kupa
Yediden yetmişe gülsün milletim
Hamala sormazlar palan rengini
Yük için bulurlar, kafa dengini
Kahpe dostun yanar döner rengini
Görmeye gözünü silsin milletim
Dostluklarda olmaz!! dirsekle temas
Ya kol kola giren ya tutarsın yas
Tilkiden, tavuğa ne düşer miras?
Bu soruya cevap bulsun milletim
NEHİR GİBİ
Dilimiz Türkçedir bizim
Söz söyleriz, şiir gibi
Membaında mayalanmış
Sırrıderya, nehir gibi
Orhun da yazdık taşlara,
Gözyaşı, döktük düşlere
Hasret kalınca eşlere
Bozlağımız kahır gibi
Halay başında, düğünde...
Ezel, ebet ve dünümde
Yaslı, yaralı... Günümde
Hoyratımız, mahir gibi
Çiçek verdik, demet demet
Sadakattir, Kadir kıymet
Çağırır durmadan gurbet
Zöhre ile Tahir gibi...
Mülklü Yıldırımın tezi
Yusuf Has Hacib'in sözü
Dildir birleştiren bizi
Asır, asır... ahir gibi.
CUMHURİYET
Cumhuriyetim vurdu, çağdaşlık mührünü
Yurdumun erişilmez, dağına, ovasına…
Mimar oldu, may oldu, ümmeti millet yapan
O ulvi duyguların, kopmayan sıvasına
Eğilmedi, eğilmez; ulusumun dik başı
Gözlerde hüzün dolu, omzunda şehit naaşı
Belki gazi bir anne, belki de şehit eşi
Dilinde tek ses vardı, yaşasın cumhuriyet
Millet oldu bir ulus, cumhuriyet yolunda
Coşku dolu hürriyet ırmağının selinde
Yaşıyordu yurdundan, çok uzakta Kölnde…
Dilinde tek söz vardır, yaşasın cumhuriyet
Asgari ücretti, maaşı, nafakası…
Biliyordu cumhuriyet, özgürlüğün kavgası
Soluduğu sefaletin, yokluk dolu havası
Dilinde tek söz vardı, yaşasın cumhuriyet
Cumhuriyet gömleği, sırtımdaki tek hırka
Bürünme ay yıldızın dışında başka kürke
Ulu bir çınar olduk, gerek yok mezhep, ırka
Dilimdeki tek türkü, yaşasın cumhuriyet
AKDENİZDIR İLERİ
Haykırdı bir millet, haykırdı gökler!
Dedi hedef Ak denizdir ileri
Yürüdü alaylar, tabur, bölükler...
Dedi hedef Ak denizdir ileri
Düşman dayanınca Bolvadin, Çay'a...
Karahisar döndü, gerilmiş yaya
Girdaplaştı hırçın akan Sakarya
Dedi hedef Ak denizdir ileri
Yalın ayak koştuk Şuhut, Dinar'a...
Yıkılmış camiyi, sorduk pınara
Ezan vakti, ağlıyordu minare
Dedi hedef Ak denizdir ileri
Süngüyle hücuma kalkınca Mehmet!
Kocatepe, sende koptu Kızıl kıyamet
Kurt kayada yankılandı nihayet
Dedi hedef, Ak denizdir ileri
Serdarım, şehidim, Agâh yüzbaşı
Patlamış dudağı, açılmış kaşı
Tek mirası! Yetim; şu mezar taşı
Dedi hedef Ak denizdir ileri
Ya istiklal! ya ölümdü parola
Kemal Paşa, baş koymuştu bu yola
Tınaz tepe, Kabul etmedi mola
Dedi hedef, Ak denizdir ileri
Reşat paşa, ant içmişti zafere
Çiğil tepedeki subaya, ere...
Sandıklılı Osman, Çolak Cafer’e...
Dedi hedef, Ak denizdir ileri.
Dumlu pınar, dumanlandı afakın
Zaferleri müjdeledi şafağın
Sinem’i yar gibi, saran tüfeğim
Dedi hedef, Ak denizdir ileri
Diz çökmedi ne Kütahya ne Uşak...
Yamaçlar yol oldu, yollar kavşak
Sarıldım tertibe, gel helalleşek
Dedi hedef, Ak denizdir ileri
Efeyim, muhacirim aslım Yörük’tür
Altaylardan geldik, ceddimiz Türk’tür
On altıncı bayrak, can Atatürk'tür
Dedi hedef Ak denizdir ileri
Yıldırım KANTARCI (Eğitmen-Şair