Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafından BELKO Yönetim Kurulu Başkanı olarak atanan Emekli Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kerim Yılmaz, ziyaret için geldiği memleketi Elbistan’da İYİ Partililerle bir araya geldi. Siyasi değerlendirmeler yapan Yılmaz, yeni başarılar için, “Aktif siyasete devam etmeliyiz” dedi.

Daha önceki yıllarda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin hukuk danışmanlığı görevini yürüten sonra İYİ Parti’nin kurulması ile birlikte İYİ Parti saflarına geçen Emekli Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kerim Yılmaz, İYİ Parti Elbistan İlçe Başkanlığını ziyaret ederek, partililerle buluştu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafından belediye şirketi olan BELKO’ya Yönetim Kurulu Başkanı olarak atanan  ve görevini sürdüren Yılmaz, İYİ Parti Elbistan İlçe Başkanlığında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

İYİ Parti Elbistan İlçe Başkanı Yemliha Özcan ve yönetim kurulu üyeleri ile partililer tarafından karşılanan Kerim Yılmaz ve İYİ Parti Kurucu Üyesi Av. Günay Kodaz, birlik ve beraberlik mesajları verdiler. İYİ Parti Kurucu Üyesi Günay Kodaz konuşmasında, “İYİ Parti yeni bir parti olmasına rağmen, samimiyetle ve iyi niyetle mücadelesini başarıyla sürdürüyor. Asıl mücadeleyi ise siz saygın partililerimiz veriyor. Bu şehirde yaşayan insanlar olarak istek, arzu ve hedefimiz bu şehirde Belediye Başkanlığı, bu şehirden milletvekili elde etmemizdir. Bu hayaller her zaman olduğu gibi azim ve inançlı çalışma ve birliktelik ile elde edilir. Elde edilecek başarılarda siz saygın İYİ Partililerin çabası ve gayreti çok önemli” dedi.

Daha sonra partililere hitap eden BELKO Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Yılmaz şunları söyledi:

“İYİ PARTİ ÇATISI ALTINDA OLMAKTAN ÇOK MUTLUYUM”

“İYİ Parti çatısı altında olmaktan çok mutluyum. Siyaset özünde basit kurallı bir oyundur. Bir siyasi parti kuracaksınız, ilkeleriniz ortaya koyup bir program ortaya koyacaksınız ve Türk halkını daha iyi yöneteceğinize dair inandırıcı söylemlerde bulunacaksınız. İkna edici olacaksınız. İkna ettiğiniz ölçüde halktan karşılık göreceksiniz.

“ÜZERİMİZE BULAŞMAYACAK İFTİRALARLA İTHAM ETTİLER”

Ama bizim ülkemizde maalesef siyaset bu çerçeveden ziyade daha çok sanal ve soyut değerler üzerinden yapılıyor. Bildiğiniz gibi bir yıl önce bir genel seçim yaşadık. Bizi hiç olmadığımız asla olamayacağımız, aklımızdan bile geçiremeyeceğimiz ve hatta amiyane tabirle malayla sıvasalar üzerimize bulaşamayacak iftiralarla itham ettiler. Ne dediler? Millet İttifakını kasten,  İYİ Parti, CHP, HDP, PKK vesaire falan.

“ATATÜRK CUMHURİYETİ KURUCU FELSEFESİNE AYKIRI OLMADIK OLMAYACAĞIZ”

Burada herkes birbirini tanıyor ve biliyor. Biz Atatürk Cumhuriyetinin kurucu felsefesine, vatanın birliğine, bütünlüğüne ve bölünmezliğine dair hiç birimizde asla aykırı bir düşünce asla bugüne kadar olmadı bundan sonra da olmayacak. Dolayısıyla bunu herkesin özellikle bizim partililerimizin Türk halkına sabırla, ısrarla, inançla ve sürekli anlatması gerekir. Bunu temin ettiğimizde yani halk gündelik yaşam, arzu ve beklentilerine uygun olarak tercih yapma noktasına geldiğinde zaten bizi tercih edecektir.

“TARIM SANAYİ ÇÖKTÜ FABRİKALAR SATILDI”

Neden? 17 yıldır süregelen güçlü halk destekli bir tek parti iktidarı var. Ve geldiğimiz noktada bugün Türkiye’de iyi olan ne var? Tarım çöktü, sanayi çöktü, özelleştirmeler nedeniyle fabrikalarımız satıldı, işletilmiyor. Ticaretimiz maalesef tiner bağımlısı gibi dövize bağımlı hale geldi. Ve döviz yükseldiğinde ülkedeki ticaret artıyor ya da azalıyor.

“4 MİLYON ÜNİVERSİTELİ GENÇ İŞSİZ VAR”

Şimdilerde damat olmaktan başka her hangi hususiyeti olmayan bir Hazine Bakanı Bakanımızın anlattığı gibi değil ekonomimiz.  Yani doların inişi çıkışı vesaire Türk ekonomistlerin veya Türk yöneticilerinin inisiyatifinden çıktı. Dolar çıktığında, aslında Dolar çıkmıyor TL değer kaybediyor. TL değer kaybettiğinde bankalar kapanıyor, insanlar işini kaybediyor. Zaten üniversiteli 4 milyon genç işsiz var. Ve bu olumsuzlukları bir biçimde eritemediğiniz gibi mevcutları da işsizler ordusuna katıyorsunuz.

“İŞLER İYİ GİTMİYORSA SORGULAMAYA KENDİNDEN BAŞLAYACAKSIN”

Şimdi normal, sıradan yurdum insanı için siyasette tercih şu olmalı. Bir yıl öncesine göre esnaf, işçi, memur, sanayici, kobici gelir düzeyim daha ileriye gitti diyebiliyor mu? Yok eğer gitmedi diyorsan ve buna rağmen iktidar partisine oy veriyorsan durumu sorgulamaya kendinden başlayacaksın.

“31 MARTTA HİÇ OLMAZ DENİLENLER OLDU”

‘Biz ne yaparsak yapalım, ne kadar çalışırsak çalışalım halk bize oy vermiyor’ dememek gerekir. Bunu en net ve açık örneğini 31 Mart Yerel Seçimlerinde gördük. Gördük ki hiç olmaz denilenler oldu. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok büyükşehir Millet İttifakının adaylarına rey verdi ve seçildiler. Öyleyse vatandaşımıza doğrudan ve samimiyetle yaklaşarak durumları anlatmak gerek. Bu anlatımlar karşılık görmeye başladı bu iklim yaşanmaya başladı. 17 yılın sonunda gelinen nokta buysa eğer devam ederse 3 yıl sonra durum daha farklı olacaktır.”