Kahramanmaraş’ın Ekinözü İlçesi’nde kırmızı gölet haline gelen eski demir madeninde Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) öğretim görevlileri inceleme yaptı. Alınan numunelerin incelenmesinin ardından, göletteki sudan veya toprak parçalarından demir açısından fakir tarım arazilerinin yararlanması hedefleniyor.

                Ekinözü’nün Ambar Köyündeki eski bir demir madeni ocağı yağmur ve kar sularıyla birlikte kızıl gölede dönüştü. Demir madenindeki oksitlenmeyle kırmızı renge dönüşen gölet, KSÜ’lü öğretim görevlilerinin dikkatini çekti. Daha önce Ekinözü Belediyesi yetkilileri ve Osmangazi Üniversitesi öğretim görevlileri tarafından incelenen gölet, demir açısından fakir tarım arazilerine katkıda bulunacak. Göletteki suda ve etrafındaki toprak parçalarında incelemede bulunan KSÜ Ziraat Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Kadir Saltalı ve KSÜ Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Tamer Rızaoğlu, göletten numune aldı. Alınan numuneleri inceleyecek olan Kadir Saltalı ve Tamer Rızaoğlu, yapacakları incelemenin ardından açıklama yapacak. Göletteki sudan veya toprak parçalarından demir açısından fakir tarım arazilerinin yararlanması hedefleniyor.

                Ekinözü Belediye Başkanı Nursi Çeleğen, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Saltalı, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Mühendislik- Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Jeoloji Müh. Bölümü Öğretim Üyesi Tamer Rızaoğlu, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü İhsan Emiralioğlu ve Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Abdulkadir Demirci, , Ekinözü Belediyesi Jeoloji Mühendisi İbrahim Karaoğlan ile birlikte bölgeye giderek incelemelerde bulundular.

                Sütçü İmam Üniversitesi’nden gelen ekibe, ilçeye bağlı Ambar Köyü Gelleviz mevkiinde oluşan kızıl göletin oluşum sebepleri hakkında detaylı bilgiler Ekinözü Belediyesi Jeoloji Mühendisi İbrahim Karaoğlan tarafından aktarıldı.     

KIZIL GÖLET ŞİFALI SU DEĞİL İÇMELERDEKİ ACI SU İLE KARIŞTIRILMASIN

                Ekiple birlikte kızıl gölette incelemelerde bulunan Ekinözü Belediye Başkanı Nursi Çeleğen, göletteki su renginin kızıllığının ortaya çıkardığı görselliğin dışında herhangi bir şekilde içilmesi ya da kullanılmasının asla mümkün olmadığının da altını çizen çizdi. Başkan Çeleğen, konu hakkında; “İçmeler bölgemizle, kızıl gölet arasında kilometrelerce mesafe var. Kızıl göletin suyunun ‘şifalı’ diye içilmesi söz konusu bile değil. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nden hocalarımız tarım yönünden bir araştırma için buradalar.  Laboratuvar ortamında yapılacak testlerin sonucunun en kısa sürede kamuoyu ile paylaşılacak” dedi.

TARIM ALANINDA KULLANILMASI HEDEFLENİYOR

                Gölette incelemede bulunan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Saltalı, göletteki suyun tarımsal alanda kullanılması için çalışmalar yapacaklarını belirterek, “Bölgedeki toprakları incelediğimizde çoğunluğunda demir noksanlığını görüyoruz. Bu suyu tarımda kullanılacak hale getirebilirsek, bu göleti tarımsal bir kaynak olarak değerlendirebiliriz. Amacımız buradan numene alıp, incelemeler yapmak. Yapılan incelemenin sonunda tarımsal alanda kullanımı sağlanabilirse yetkililerle çalışmalar yapacağız” dedi.

SUYUN İÇİLEBİLİRLİĞİ SÖZ KONUSU DEĞİL

                Ekinözü Belediyesi Jeoloji Mühendisi İbrahim Karaoğlan’da ilk incelemeler sonunda yaptığı değerlendirmelerde,  “Burası, demir maden ocağı olarak işletilmiş bir bölge. Terk edilmiş ve demir maden drenajı oluşmuş. Demir sülfit minerallerinin oksijen ve hava ile birleşmesi sonucunda sülfürik asit çıkarılması var. Artı, bunun yanında bordo rengini veren mineraller oluşmuş.  Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversiteden gelen Hocalarımız Kırımızı gölet ve çevresinde tarımsal yönden burada. Detaylı ve uzun bir çalışma yapacaklar, Suyun içilebilirlik ve kullanılabilirliği ise suyun içilmemesi ve kullanılmaması gerektiğini daha önceden de belirtmiştik. Bu su, asidik bir özelliğe sahip. Ph değeri, 2.72 civarında. Bu nedenden dolayı içilmesini de kullanılmasını da istemiyoruz. Burası doğal bir oluşum alanı değil; aksine insan eliyle oluşmuş. Burada bir demir maden drenajı oluşmuş. Şu anda burada biyolojik ve kimyasal bir döngünün olduğu görüşü var”dedi.