Bugun...


Adnan Güllü

facebook-paylas
TAVANARASINDAN NOTLAR HAÇLI SEFERLERİ VE KURULAN DEVLETLER
Tarih: 15-10-2020 20:47:00 Güncelleme: 15-10-2020 20:47:00


Birinci Haçlı seferinin başarıya ulaşmasından sonra Ortadoğu'da birçok Haçlı Devleti kuruldu. Denize çıkışı olmayan devletlerin uzun süreli yaşayabilmesi mümkün değildir. Bu sebeple dikkat edilirse bu haçlı devletlerinin büyük bölümü sahil bölümlerinde kurulmuştur. Haçlı ordularının büyük bölümü Kudüs'e ulaşana kadar yok edilmiştir. Kudüs düştükten sonra da bir bölümü Avrupa'ya geri dönmüştür. Bu yüzden Ortadoğu'da kurulan bu devletler insan gücü açısından zayıftı. Haçlılar bu açığı kapatmak için kurdukları devletleri yüzlerce kaleler ağı ile donattılar.

1-URFA KONTLUĞU: Orta Doğu'da kurulan ilk haçlı devleti olan bu kontluk 1098 yılında kuruldu ve 1144 yılına kadar ayakta kaldı.

2-ANTAKYA PRENSLİĞİ: 1098'den 1268’e kadar 170 yıl sürdü. Sultan Baybars tarafından ortadan kaldırıldı.

3-TRABLUS KONTLUĞU: 1104 yılında kuruldu. Trablusşam 1109 yılında Müslümanların eline geçmişse de kontluk 1291 yılına kadar ayakta kaldı.

 4-KUDÜS KRALLIĞI: 1099 yılında kuruldu; 1291 yılında Akka'nın düşmesiyle sona erdi. Memlûk Türkleri tarafından ortadan kaldırıldı.

 5-KIBRIS KRALLIĞI: Üçüncü Haçlı seferi sırasında Haçlılar Kıbrıs Krallığı'nı kurdular.1192’den 1489'a kadar 297 yıl sürdü.

İtiraf etmek gerekir ki bu devletler haçlılara büyük avantajlar sağladı. Haçlılar kendi hesaplarına büyük başarı elde ettiler. Sahil bölgelerini ellerinde tutmaları sebebi ile Müslümanların denizle bağlantısı kesildi. Akdeniz'in hâkimiyeti bu dönemde haçlıların elindeydi. Bu sebeple denizden sürekli yardım alabiliyorlardı. Türklerin batıya doğru ilerleyişi en az 200 sene durduruldu. Müslümanların kendi içlerindeki çekişmeler sebebi ile uzun yıllar varlıklarını devam ettirdiler.

İSTANBUL’DA İLK OTOMOBİL

 İstanbul’a otomobil ilk kez 1895 yılında, Basra Mebusu ZEHİRZADE AHMET PAŞA tarafından getirilmiştir. Otomobilin görücüye çıktığı, İstanbulluların atsız giden bu arabayı şaşkınlıkla seyrettiği yer de Fenerbahçe’dir. O gün, at kişnemesinin yerini motor sesi almıştır ama sahnede at ahırında çalışan biri vardır: Seyis Abdurrahman! Yıldız Sarayı'nda görevli Abdurrahman Bey, seyislikten ayrılarak, İstanbul'un ilk şoförü unvanına oturur. İran kökenli olduğu için de halk onu "ACEM ABDURRAHMAN" olarak tanımaktadır. İşin aslına bakarsanız, İranlılar "Acem" denilmesinden hoşlanmazlar. Çünkü bu ad kendilerine Araplar tarafından yapıştırılmış bir etikettir. Araplar, Arap olmayan Müslüman kavimlere "Acem" adını verirler. Zamanla bu ifade, karşısındakini aşağılamaya dönüşür. Bu yüzden, bir İranlıya "ACEM" demek, onu küçümsemeye yönelik bir tanımlamadır. Abdurrahman Bey'in şoförlüğünü yaptığı ilk arabayı İstanbul sokaklarında görenler, "Acem geliyor" diye bağırarak birbirlerini şaka yollu uyarırlardı. Direksiyon başına yeni oturmuş birine "ACEMİ" denilmesinin kökeni de işte bu öyküdür.

Kaynak: Araştırmacı Sunay Akın’dan alıntı.

Adnan GÜLLÜ Tarih Araştırmacısı & Eğitimci-Yazar



Bu yazı 4350 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI