Düşlerimde bu ara hep kurgan görüyorum
Devrim tamam belli ki köprüyü örüyorum
Yine de sonsuz gibi zevk sefa sürüyorum
Manşetlerde birkaç gün, oda vardı yazılır
Geçip dostlar köyüne bana çukur kazılır
İlk okunan salada haberimi duyanla
Üzerimde ne varsa apar topar soyanla
Teneşirde yıkayıp musallaya koyanla
Kılacağım namazı er kişi niyetine
Nokta koyun melekler nefsimin diyetine
Arlanınca manada maddedin kirli yüzü
Taşıdım tabutumu tabut unutmuş sözü
Gömdük na’şı bir olup gülerken dostun özü
Bu çukura gömülen ben değilse kim ola
Koyuldular ben hariç herkes geldiği yola
Kaldım üryan kendimle toprak damda baş başa
Onlarla gidecektim takılıp düştüm taşa
Burada hatırda yokmuş ne makama ne yaşa
Bizim evde düğün var bahçıvan çiçek derer
Ruhum uçmağa varıp sanki vuslata erer
Benden önce gidenler koşar adım toplandı
Anlattılar dününü bunlar eski kaplandı
Korkma denen acı söz ciğerime saplandı
Ölümlüye korku ne kaç cendere geçmişim
Buraya gelmek için kefenimi biçmişim
Kınar mı ki huzura varan akvam-ı beşer
Öldürdüğüm yanımda ölmeyen yâda düşer
Düşündükçe bir deli ensemde boza pişer
Yeter diyor umudum huzura çıkacaksın
Dünkü var olan yoktan arlanıp bıkacaksın
Münkir Nekir doldurmuş mizanda sağı solu
Haşir meydanı bekler buradan geçermiş yolu
Dosya gördüm kaygısız açarken bana kolu
Bitmiş belli sayfalar orda boşu boşuna
Sayfayı yazanların sanma gitmiş hoşuna
Yaşadığım ne varsa hesabını sor bana
Sanma sakın cevabı oradan da zor bana
Yeter atıp yakmaya getirdiğim kor bana
Tanrı yakmaz kulunu, kul yakmazsa ateşi
Rahîm olan bellidir var mı ki onun eşi
Tamam bazı zamanlar doğru yoldan saptım ben
Günahımın çoğunu cahil iken yaptım ben
O şahittir O buna bir tek O'na taptım ben
Rızkım için orada süslü tasma takmadım
Toplu akılan çöle ben de koşup akmadım
Gün doğmayı unuttu güneş beklerken ayı
Sen de biraz sarmala şu üç günlük dünyayı
Çağır hatta utanma yıldız demlesin çayı
Otur kalkmazcasına kalkarsan kapacaklar
Kapmak demek ne demek koltuğa tapacaklar
26 Ocak 2022 Elazığ
Cahit Günay Şair-Yazar & Gönül Elçisi