Aslında, Uluslararası Türk Dünyası Şiir müzik festivali ile yüzlerce Turan gönüllüsü edebiyatçı dostlarımızı bir araya getiren Çukurova Edebiyatçılar Derneği Başkanı kıymetli dostum Halise Tekbaş Hanımefendi ve Ilgar Türkoğlu Beylere teşekkür etme amacı ile kaleme almak istediğim tek sayılık yazı.

Elbistan Gündem Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Hasanaki Beyefendinin motivasyonları ile, 35 sayı olarak, yurt içi ve yurt dışında yaşayan birçok gönül dostlarımıza hem internet gazeteciliği, hem de basın gazeteciliği yolu ile ulaşarak, Türk Milletine mal olmuş; Osman Batur'dan, Cengiz Aymatov'a, Atilla'ya, Temür Han'a, Mubariz'e, Atatürk'e, Dilaver Cebeci'ye kadar uzanan yüzlerce kahramanımızla birlikte, başta Karabağ olmak üzere onlarca kendi içinde bağımsız hikayelerle tanışmamıza vesile olup, en az iki kitap oluşacak bilgi, belge ve dökümana ulaşarak, yazdığımız her köşe yazımız, eş zamanlı olarak Azerbaycan Mustaqil AZ haber gazetesi, Kırgızistan, Kazakistan Özbekistan... gibi birçok Türk devletlerinin sosyal medyalarında kendine yer bulmasını sağlayan, ayrıca Türk Dünyası kültür sanat etkinliğe başladığı günden bittiği güne kadar kendi medya ağında etkinliğe geniş yer verip, "Gönül Köprüsü" köşemizde yazdığım yazılarımızla kurduğumuz gönül dostlarımızı da "Türk Dünyası Gönül Elçileri" plaketleri ile de onurlandıran Hasanaki Bey’e teşekkürlerimi sunuyorum,

Bundan sonra ki süreçte ise "Gönül Köprüsü" köşesi olarak yazılarımıza devam edeceğiz. İyi ki hâlâ sizler gibi güzel yürekli dostlar var ve iyi ki benim ağabeyimsiniz. Tüm gönül dostlarına ve gönül elçilerine saygılarımla. Cahit GÜNAY

ATEŞİN AŞKI

Sönmeye yüz tutar bir kara kandil

Duvarda titreyen yorgun gölgesin

Dil versin ucunu yaktığım mendil

Adını her nakış ayrı söylesin

Gözlerim anbean ararken seni

Sedefli aynada sır oldu tenin

Dudağım tadınca katil buseni

Farkına varmadım olan bitenin

Dört mevsim kara kış baharım kayıp

Bahçemde bir daha güller açar mı

Gönlüme zehirli oklar saplayıp

Açtığın yaralar bir gün geçer mi

Sokaklar kör sağır; dinsiz sokaklar

Ölümün camlarda gezer soluğu

Sokaklar lal olur, sensiz sokaklar

Bir güvercin düşer içer yokluğu

Gamzende çağlayan nehir yok şimdi

Kuruyan gözlere umman neylesin

Bülbülün figanı àhı çok şimdi

Gülzarlar virane bağban neylesin

Sevdanla yandıkça can olur közün

Ateşin aşkıyla bahtiyarım ben

Sanmasın sultanım kulunu üzgün

Acılar tahtında şehriyârım ben

Ülkü OLCAY

USTA (Bedenler Tende Ölür)

Ömrüme yazdım seni bitmesin istiyorum

Gönlünü tahta koydum, yitmesin istiyorum

Biraz hayal biraz düş gitmesin istiyorum

Ruhunu bende bırak, düşleri yakak  usta

Bedenler tende ölür külüne bakak usta

Gözlerin alev alev yılların izi saklı

İçinde vuslat kokar, közünde gizi saklı

Bir aşk savurmuş belli içinde bizi saklı

Tut elimden bırakma, ayağa kakak usta

Bedenler tende ölür külüne bakak usta

Ne eski bir sayfasın, ne de eski bir mendil

Seven gönülde yaşar, gazı olmayan kandil

Hayat bana zor deme kime sunulmuş adil

Topla bütün dününü kibriti çakak usta

Bedenler tende ölür külüne bakak usta

Kapanan perdelerden cama gölgen düşüyor

Sensiz geçen gecenin ayı günü üşüyor

Kömürsüz mangal mısın? Tende yürek pişiyor

Penceresiz delikten birlikte çıkak usta

Bedenler tende ölür külüne bakak usta

Kırık dökük zamanın hazanı kalmış bize

Yaşayanlar öldürmüş ezanı kalmış bize

Fokur-fokur kaynıyor kazanı kalmış bize

Teneşirin suyunda, birlikte akak usta

Bedenler tende ölür külüne bakak usta

GÜNün doğmaz dediler AYına kurşun sıktım

Yıldızın senin için, payına kurşun sıktım

Saçını öpen yelin fayına kurşun sıktım

Zülfün kalsın yanımda gülleri takak usta

Bedenler tende ölür külüne bakak usta

Cahit GÜNAY