Evli ve 2 çocuk babası olan inşaat ustası Mehmet Pilaydın, kanser teşhisi nedeniyle midesini tamamen kaybettikten sonra şimdi de kemik kanseri olarak yoğun tedavi altında. 2009 yılında bel rahatsızlığını muayene ettirmek için hastaneye giden ancak nakledildiği Adana Çukurova Üniversitesi Balcalı Tıp Fakültesinde kanser teşhisiyle midesi tamamen alınan Pilaydın, kemik kanseri teşhisi ile hayatta ikinci ölümcül darbeyi bir kez daha yedi. Kendisine Fakülte tarafından uzmanlarca verilen yüzde 85’lik beden gücünden kayıp raporu ne yazık ki SGK kurulunda kabul görmedi. Malulen emekli olmak için 1800 iş gününü tamamlayan Pilaydın, beden gücünden kayıp oranını yüzde 60’tan az gören SGK raporu yüzünden adeta yaşarken ölüme mahkûm edildi. Böylece çifte kanser hastası Pilaydın, çifte rapor mağduru olarak büyük darbe yedi ve emeklilik hayalleri suya düştü. 

            Adı Mehmet Pilaydın. 39 yaşında. Evli ve 1 kız 1 erkek 2 çocuk babası. Büyük çocuğu Beyzanur Pilaydın 9 yaşında ve oldukça başarılı bir ilköğretim 3. sınıf öğrencisi. Erkek olan Muhammet Emir Pilaydın ise henüz 4 aylık. Beyzanur, babasının durumunun ve pençesine düştüğü ölümcül hastalıklar nedeniyle onu yakın bir gelecekte kaybedeceğinin bilinciyle çok üzgün. 4 aylık Muhammet Emir ise kısa sürelerle kaldığı babasının kucağında yaşanan trajedinin farkında bile değil. Ev hanımı anne Maşide Pilaydın ise bir yandan kocasını çifte kanser hastalığı ile kaybedecek olmanın acısını gözyaşları içinde sineye çekmek zorunda kalırken hayatta hiçbir geliri ve birikimi olmayan kocasını kaybettikten sonra sosyal güvencesiz yaşamanın sıkıntısını kaygıyla bekliyor.

            Anne Maşide Pilaydın son 4 yıldır büyük sıkıntı ve ızdıraplar yaşadığını ifade ederek, ÇÜ Balcalı Tıp Fakültesinde uzmanlar tarafından verilen yüzde 85’lik beden gücünden kayıp raporunun, SGK tarafından yüzde 60’ın altında kabul edilmesine adeta isyan ediyor. Gözü yaşlı kadın eşinin, kendisinin ve çocuklarının gözleri önünde eriyip gitmesinin ve her gün ölüme yaklaşmasının çok acı bir durum olduğunu dile getirerek yetkililerden ve devletten yardım edilmesi çağrısında bulundu. Yapılan müracaat sonrasında 1800 günlük malulen emekli olma süresini 1810 gün olarak tamamlayan kocasının çifte rapor mağduru olmasının daha büyük bir acı ve devlet ayıbı olduğunu kaydeden Maşide Pilaydın,

“Hiçbir sosyal güvencemiz yok. Eşim yurt içi ve yurt dışı sigortalı olarak çalıştı ve malulen emekliliği hak etti. Ancak skandal niteliğindeki bu iki rapor acılarımıza acı kattı. 85 kg. olan eşim çifte kanser ve halen devam eden kemoterapi yüzünden 35 kiloya düştü. SGK, koskoca ÇÜ Balcalı Tıp Fakültesinde profesör, doçent ve uzman doktorlarca verilen raporu nasıl kabul edemez? Bu çelişkiye devlet el atmalı” sözleriyle içinde bulundukları acıya çare bulunmasını istedi.

Bel rahatsızlığı ile başlayan ve biri kanser teşhisiyle midesinin tamamen alınmasıyla devam eden şu anda ise kemik kanseri tedavisi gören Mehmet Pilaydın ise yaşadıklarını Allah’ın takdiri olarak kabul ederken, çifte rapor skandalının daha büyük ayıp ve acı olduğunu kaydetti. Talihsiz inşaat ustası gelinen noktayı;

“2002 yılında eşimle evlendim ve azıcık aşım kaygısız başım diyerek rızkımın peşinde dolaştım. 1993 yılında sigorta girişim yapıldı. Genel toplamda 20 yıllık inşaat ustası olarak yurt içinde ve yurt dışında çalıştım. 2009 yılında belimdeki rahatsızlık nedeniyle hastaneye gittim. Yapılan tedaviler yeterli olmadı ve kanser teşhisiyle 2011 yılında ÇÜ Balcalı Tıp Fakültesinde ameliyat olarak midemi tamamen kaybettim” sözleriyle dile getirdi.

Yaşananların ve çekilen çilelerin bununla kalmadığını, ameliyat sonrasında günden güne iyi olmayı hayal ettiğini sözlerine ekleyen Mehmet Pilaydın,

“Ne yazık ki ikinci darbeyi kemik kanseri teşhisiyle yedim. Elbette yaşamak ve iyi olmak istiyorum ama günden güne eridiğimin farkındayım. 85 kilo gelen vücudum şu anda 35 kiloya düştü. Allah’tan ümit kesilmez ama asıl benim canımı yakan ve insanlık onuruma dokunan ÇÜ Balcalı Tıp Fakültesi tarafından verilen yüzde 85’lik iş gücü kaybetme raporu, SGK tarafından reddedildi. 1800 iş günümü tamamladım ve malulen emekli olmayı hak ettim. Ancak SGK heyeti bana yüzde 60’ın altında bir rapor vererek insanlık suçu işliyor. Devlet ve yetkililer bu duruma el koysun. Gelsinler durumumu görsünler 35 kiloya düşen bir vücut nasıl iş görür halde olabilir? Bu çelişki ve ayıba yetkililer acil olarak müdahale etmeliler. Adalet ve malulen emeklilik hakkım resmen gasp ediliyor. Eşime ve çocuklarıma bir sosyal güvence kalsın istiyorum. Eşimin bana bakım parası olarak aldığı 600 lira ile geçinmeye çalışıyoruz. Aileme mi yanayım? Hastalıklarıma mı? Yoksa çifte rapor skandalı ile yaşanan ayıba mı? Ne yazık ki bilemiyorum. Sahipsiz ve aciz bırakılmak insanlık onuruma dokunuyor”  ifadeleri ile devletin kendisine sahip çıkmasını istedi.